• Haberler
  • Gündem
  • Açıkkapı: İşçi Kardeşlerimizin Hakları İçin Mücadelemiz Sürecek

Açıkkapı: İşçi Kardeşlerimizin Hakları İçin Mücadelemiz Sürecek

AK Parti Elazığ Milletvekili, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Ejder Açıkkapı, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Elazığ'da bir maden firmasının greve giden işçileri ücretsiz izne çıkarması ve işçilere yönelik firma sahibinin tavırlarına tepki gösterirken, işçilerin yanında olmaya devam edeceklerini, firmanın yaptığı hatadan bir an önce dönmesi gerektiğini söyledi.

AK Parti Elazığ Milletvekili, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Ejder Açıkkapı, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Elazığ’da bir maden firmasının greve giden işçileri ücretsiz izne çıkarması ve işçilere yönelik firma sahibinin tavırlarına tepki gösterirken, işçilerin yanında olmaya devam edeceklerini, firmanın yaptığı hatadan bir an önce dönmesi gerektiğini söyledi.

Konuşmasının başında Ayasofya’nın tekrar ibadete açılışının yıl dönümü ve Srebrenitsa’daki katliama değinen AK Parti Elazığ Milletvekili,  29 yıl sonra bugün Srebrenitsa’dakine benzer bir katliamın Gazze’de gerçekleştirildiğini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki Türkiye ile bir kaç ülke haricinde dünyanın buna duyarsız kaldığını belirtti. 

Açıkkapı’nın TBMM’de düzenlediği basın toplantısında şu ifadeler yer alıyor:

Değerli basın mensupları Kıymetli misafirler, Öncelikle basın toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyor hepinizi saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz Ayasofya’nın açılışının 4 yılıydı ve dün itibariyle tam 4 yıl geçti. Ayasofya yeniden ibadete açıldı. Tabii Ayasofya ile ilgili olarak Aziz milletimizin 86 yıllık bir beklentisi vardı, bir hüznü vardı ve nihayetinde Sayın Cumhurbaşkanımızın o iradesiyle Ayasofya yeniden ibadete açıldı. Rabbim bir daha diliyoruz ki Ayasofya’yı Kur’ansız, ezansız ve namazsız bırakmasın, İnşallah.

İNSANLIK TARİHİNİN EN KARANLIK SAYFALARINDAN BİRİSİ

Bugün 11 Temmuz ve insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından birisini insanlık Srebrenitsa’da yaşamıştı ve soykırıma maruz bırakılan kardeşlerimiz oldu. 

8 BİNDEN FAZLA BOŞNAK KARDEŞİMİZ HUNHARCA KATLEDİLDİ

11 Temmuz 1995 tarihinde Bosna Hersek’in Srebrenitsa kasabasında 8.000 fazla Boşnak kardeşimiz hunharca katledildiler. Bu katliam insanlığın onuruna, kardeşliğe ve barışa karşı işlenen tarihin gördüğü büyük katliamlardan biri olarak tarihe nakşedilmişti. Aradan 29 yıl geçti fakat tabii ki yüreklerdeki yaralar dün gibi. Bütün yüreklerde yine aynı şekilde o acıyı hissediyor. Bilge Lider merhum Aliya İzzetbegoviç’in de dediği gibi, “Ne yaparsanız yapın soykırımı unutmayın, unutulan katliam tekrarlanır.” Masum sivillerin sadece etnik kökenleri ve inançları nedeniyle hedef alındığı bu katliamı asla unutmadık, unutmayacağız. Srebrenitsa’da hayatını kaybeden Müslüman kardeşlerimizi buradan bir kez daha rahmetle anıyor, geride kalanlara da sabrı cemil diliyoruz. Rabbim şehadete yürüyen kardeşlerimize rahmet eylesin, mekanları cennet olsun.

BENZERİ FİLİSTİN’DE YAŞANIYOR

Fakat bugün yine o acılara benzer acılar yaşıyoruz. Filistin’de, Gazze’de, Siyonist katil İsrail’in terör devleti İsrail’in 16 binden fazla çocuğu katlettiği, toplam 40.000’e yakın Müslümanın katledildiği soykırıma maruz kaldığı bir süreci halen daha yaşıyoruz. Son günlerde özellikle yine okullara yönelik, insanlara oralara sığınan insanlara yönelik insanlık dışı bu katliamlara maalesef yine tanıklık ediyoruz. Medeni dünya buna sadece seyirci kalmakla iktifa ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye ve birkaç ülke dışında maalesef birçok ülkenin İsrail’in bu soykırımına sessiz kalmalarını buradan bir kez daha kınıyoruz.

ELAZIĞ’DAKİ GREV VE SONRASINDA YAŞANANLAR

11 gün önce ilimiz Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde çalışan işçi kardeşlerimiz, emekli kardeşlerimiz bir sessiz oturma eylemine başladılar. Çalıştıkları iş yeriyle alakalı iş yerinden bazı beklentileri vardı. Bu beklentilerini aylar öncesinde ilgili firmaya ileten süreç içerisinde “Yaparız, ederiz, taleplerinizi yerine getiririz” diye beklenti içerisine konulan bu kardeşlerimiz nihayetinde bir eyleme başlamış. Bu eylem başladıktan sonra da bizler işçi kardeşlerimizin, emekçi kardeşlerimizin yanlarında olduklarını, ilgili firmanın bu çalışan emekçi kardeşlerimize anlayışla yaklaşmalarını dilediğimizi ifade etmiştik. 

Ancak gelinen noktada eylem yapılan bölgeye de giderek kardeşlerimizle olan o buluşmamız sonra ilgili firmanın sahibinin Elazığ’a gelerek bu kardeşlerimizi yanına çağırdığını ve onlarla yaptığı konuşmalarda maalesef üsten bir tavırda, insanlık onurunu hiçe sayan bir tavırda olduğunu bazı görüntülerde gördük ve buna şahit olduk.

BURANIN SAYESİNDE FİRMALARINI BÜYÜTTÜĞÜNÜ BİLİYORUZ

İlgili firmanın satın aldığı bu bölgede yeraltı zenginliklerimizi ülkemize kazandırırken aynı zamanda bura sayesinde firmalarını büyüttüğünü biliyoruz. 

Ve o videolarda bölgeyi ve o cevher alanını 5-10 gibi küçümseyerek 38.000 kişi çalıştırdığını ve aslında o 38.000 kişiyi çalıştırırken o 38.000 kişinin kazancını bu bölgeden kazandığını unutmuş olmalı. Evet, ocaklar 49 yıllığına sizin olabilir. Yeraltı zenginliklerini çıkarıyor olabilirsiniz, bu ülkemiz için bir kazançtır. Ancak burada bizim bölgemizde, bizim yöremizde, bizim evlatlarımızla kardeşlerimizle birlikte çalıştığınız o ocakların aslında sadece size ait olmadığını, o bölgede yaşayan her bir kardeşimizin o topraklar üzerinde kazancınıza değil ama o bölgeye sahip olduğunu unutmayın.

KAZANCINIZ SİZE , ANCAK KAZANDIĞINIZ TOPRAKLARDAKİ EVLATLARIMIZI KÜÇÜMSERSENİZ.

Kazancınız sizedir ancak kazandığınız topraklarda siz evlatlarımızı küçümseyen bir tavra girerseniz işçilerimizi hakir gören bir davranışla onları karşınıza alıp cevap verme, konuşma, farklı farklı söylemlerle onları sindirmeye kalkarsanız bu size yakışmaz, iş adamına yakışmaz. 

KEŞKE SABIRLA DİNLESEYDİNİZ

Orada emekçi kardeşlerimize isterdik ki bir büyük firmaya yakışır şekilde bir babacan insan tavrıyla onları karşınıza alıp onları sabırla dinleseydiniz keşke.

SİYASİLERE YÖNELİK İFADELERİNİZİ ŞİDDETLE KINIYORUM

Bu da yetmezmiş gibi görüntülerde de ifade ettiğiniz bir kelimeyi aynen size iade ediyoruz, sizi kınıyoruz. Sayın Ali Rıza Yıldırım Bey, bu videoda Elazığ’da siyaset yapan bütün siyasileri parti ayrımı gözetmeksizin kullandığınız bir ifadeyi şiddetle kınıyorum. 

SİZDEN İKİ MAAŞ İSTEYEN SİYASİLER KİMLER BUNLARI AÇIKLAYINIZ!

Burada ifade ettiğiniz siyasiler sizi işe sokmak için geliyorlar, iki maaş da kendilerine istiyorlar gibi ahlaksızca bir söylemde bulunduğunuz için sizi kınıyorum Sayın Ali Rıza Yıldırım Bey. Burada sizden iki maaş isteyen siyasiler kimler ise bunları açıklayınız. 

Bakın, Elazığ’da siyaset yapan bütün parti mensuplarını töhmet altında bıraktınız. Hukuk yolu açık olacak tabii ki ama Türkiye’de en fazla ihracat yapan kum cevherinin ihracatçısı olarak konuştuğunuz her sözün ne anlama geldiğini çok iyi bilmeniz gerekir. Bunu ancak cahil insanlar konuşur. Şayet burada ifade ettiğiniz gibi sizden nemalanmak isteyen bir siyasi varsa çıkın ve bunu açıklayın. Açıklamazsanız namertsiniz, açıklayamazsanız müfterisiniz. 

Bu konuda Elazığ’da yaşayan her bir kardeşimizin bu ifadeniz gerçekliğini ispatlamanızı bekliyor. Bu konuda sizi o ifadenizi ispatlamaya davet ediyoruz. Elazığ’da hangi siyasi parti veya hangi siyasi parti mensupları size bir talepte bulunmuş ise çıkın onu ispatlayın.

Evet, kıymetli hemşehrilerim, kıymetli emekçi kardeşlerim, kıymetli işçi kardeşlerim, dün olduğu gibi bugün de şunu ifade ediyoruz: Biz hemşehrilerimizin yanındayız, biz emekçi işçilerimizin yanındayız. 

KARDEŞLERİMİZİN YANINDAYIZ

Bu bölgede yaşayan Alacakayalı, Palulu, Arıcaklı, Madenli ve diğer ilçelerden buraya gelerek çalışan kim olursa olsun o kardeşlerimizin yanındayız. Ve bundan sonraki süreçte bize ulaşan sıkıntılı durumları da takip edeceğimizden şüpheniz olmasın. Özellikle İliç heyelanın kaymasından sonra yaşadığımız acı tablodan sonra madende heyelan tehlikesinin bulunduğu o alandan sonra bu bölgede yine nehir akarsuları, derelere yönelik pasa dökümlerinin de takip edildiğini ifade etmek isterim. 

HUKUKA HERKES SAYGI DUYACAK

Burada bu bölgede siz çalışırken aynı zamanda doğaya karşı da merhametli olacaksınız. Burada bu derelere dökülen pasalar gerçek ise tabii ki tespit edilmesi gibi bir yükümlülük var. Burada tüm kurum ve kuruluşlarımız mutlaka bu konuyu araştıracaklardır. Ben süreç içerisinde ilgili firmanın dün itibariyle ocakları kapatıp işçilere ücretsiz izin veren firmaya bir kez daha şunu ifade etmek istiyorum: Yaptığınız iş yanlıştır, yaptığınız iş iş ahlakına uymamaktadır. Hiç kimseyi kapı dışarı edemeyeceğinizi bilmenizi isterim. Türkiye’de hukuk var ve buna herkes saygı duyacak.

Mavi Haber Merkezi

Bakmadan Geçme