Ak Parti ve CHP Şimdi Ne Yapar?

Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı Cezmi Orkun, yaptığı açıklamada Ak Parti iktidarı döneminde devletin devlet olmaktan çıktığını AK Parti devletine dönüştüğünü ifade ederek, yine Ak Partiye verdi veriştirdi.

Orkun, vatandaşın dışında saray eşrafının korunup gözetildiğini belirterek, yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

“AKP iktidarı döneminde devlet, devlet olmaktan çıkarılarak AKP devletine dönüşmesi ile ekonomide çöküş kaçınılmaz olmuştur. Çünkü hukukun üstünlüğü yerini üstünlerin hukukuna bırakması, siyasetin ülke insanı yerine saray ve eşraflarını koruyan bir yapıya dönüşmesi, her alanda ahlaki değerlerin ortadan kalkması, sosyal ilişkiler de menfaatlerin esas alınması, ulusal savunmanın zafiyete uğratılması, eğitim ve sağlık sisteminin çökmesi gibi demokratik katmanların yok edilmesi sonucu ekonomiyi ayakta tutmak mümkün olmamıştır.

Özetle; Alım gücü azalmış, enflasyon ve döviz artışı kontrol altına alınamamış, gelir dağılımındaki adaletsizlik yoksulluğa sebep olmuş, saray ve eşrafı lüks ve şatafat içerisinde yaşarken toplumun büyük bir kısmı ucuz ekmek ve et kuyruğunda beklemek zorunda bırakılmış ve ülkemizde önce ekonominin çöküşü, sonra da toplumsal yaşamın kabuk değiştirmesiyle sonuçlanmıştır.

“EKONOMİ ÇÖKÜYOR”

Bu çöküşün mimarı Erdoğan ve AKP yönetimine halkımız 31.Mart seçiminde kırmızı kart göstererek farkındalığını ortaya koymuştur. Erdoğan, önümüzde daha 4 yıl var demesine rağmen ekonomideki çöküşü önlemede etkin olamayacağı için, AKP iktidarının devamı için alternatif yollara baş vuracaktır.

Bu yollardan ilki, 2015 seçimleri sırasında yaşatılan olayların benzerini, alternatiflerden biri olarak DEM üzerinden yaratacağı, demokrasi gereği diyerek VAN örneğinde olduğu gibi doğu ve güneydoğu bölgesinde de kargaşa ve kaos ortamı oluşturmaya çalışacaktır.

“ÜLKEMİZİ ZOR GÜNLER BEKLİYOR”

Ayrıca Ortadoğu'da İran-İsrail gerginliğinin bölgede oluşturacağı güvenlik sorunlarının ülkemize sıçraması söz konusu olacağından Erdoğan, işte biz olmazsak ülkede huzur yok diyerek partneri MHP aracılığı ile ya da direk kendileri bir erken seçim kararı alarak 2015 kasım seçimlerinde olduğu gibi bir sonuç almak isteyeceklerdir.

Bir diğer alternatif ise Erdoğan'ın, olası bir seçimde kaybedeceğini düşünerek başkanlık sisteminin sorunların kaynağı olduğunu kabul edip parlamenter sisteme geçişle birlikte seçime gidebilir. Bu AKP için varlığını koruma adına daha gerçekçi ve muhalefetin de itiraz etmeyeceği bir seçenek olacaktır. Yani, siyasi çıkarlar ön planda tutulacağı gerçeğinden hareketle ülkemizi zor günler bekliyor.

AKP iktidarlarının sebep olduğu ekonomik, sosyal ve siyasal düzendeki bozulmalar yurttaşların yaşamında karmaşa yarattı ve kaotik bir ortam oluştu. AKP iktidarının yarınından ümidi kesmiş, dünün götürdüklerinden yaralı ve yorgun Yurttaşlarımız; bu seçimde AKP ve larvaları ile koşulsuz destekçisi MHP'ye “geçmiş, geleceğimiz olmayacak” demiştir.

“CHP'NİN TAVRI BELİRLEYİCİ OLACAKTIR”

Seçimde birinci parti olan (ki oylar AKP'nin gitmesini isteyen vatandaşlara ait olduğu unutulmamalı) CHP'nin takınacağı tavır iktidara yürümesinde belirleyici unsur olacaktır. Ancak gördüğümüz kadarıyla CHP'nin tüm bu varsayımlara karşı bir projeksiyonunun olmadığıdır. Bunu CHP yönetiminin bir uyarı olarak dikkate alması yanında Umarız ki geçmişte yapılan yanlışlardan dönme erdemini gösterir ve yola DOĞRU siyasilerle devam ederek halkımıza umut olur. Aksini düşünmek dahi istemeyiz.

DOĞRU PARTİ olarak, beklentimiz ve inancımız odur ki, Muhalefetin geçmişten ders alacağı ve gelecekle ilgili sağlıklı planlar yapacağıdır. Böylece ülkemizde iktidar değişiminin barış ve uzlaşma yoluyla tamamen demokratik yöntemlerle yaşama geçirilmesi ve toplumun dengelerinin yerine oturtulması mümkün olacaktır. CHP yönetimi günümüz şartlarında her şeyi tek başına yapamayacağını bilmelidir” ifadelerini kullandı.

Mavi Haber Merkezi

Bakmadan Geçme