Deprem Uzmanından Korkutan Açıklama
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, Türkiye'nin deprem haritasıyla ilgili uyarılarda bulunarak Türkiye'nin 24 ilinin diri faylar üzerinde yer aldığını belirtti ve özellikle zamanlama açısından en tehlikeli olan 2 fay hattını açıkladı.
Diri fay üzerinde bulunan illere yönelik uyarılar peş peşe gelmeye devam ediyor. Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, katıldığı bir canlı yayında içerisinden fay hattı geçen illeri tek tek sayarak uyarılarda bulundu Diri fay üzerinde bulunan illere yönelik uyarılar peş peşe geliyor.
TEK TEK SAYARAK UYARDI
Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, katıldığı canlı yayınında fay hattı üzerinde bulunan kentleri tek tek sayarak uyardı. Tüysüz, özellikle Malatya fayına dikkat çekerek "Çok ciddi deprem üretebilecek bir fay, birkaç bin yılda bir üretiyor o nedenle bilgimiz çok az, üzerinde daha fazla çalışma yapılması lazım. Enerjisini boşaltmış değil aksine üzerine yük bindi. Bunun gibi aslında çok sayıda fayımız var. 24 il, 110 ilçe derken bunların altından fay geçiyor. Bu fayların her birinin bugün, yarın deprem üretip üretmeyeceğini bilmiyoruz" dedi.
NTV'ye konuşan Tüysüz açıklamasında şunları kaydetti:
CİDDİ CAN KAYIPLARIYLA KARŞILAŞIYORUZ
Türkiye deprem yaşanan sık ülkelerden birisi. Aşağı-yukarı 4-5 yılda bir 7'nin üzerinde deprem oluyor, hepsinde de biz ciddi can kayıplarıyla karşılaşıyoruz. Eğer depreme hazır olsaydık bu tür can kayıplarıyla karşılaşmamız mümkün değildi.
GAYRETİMİZ MAALESEF YETERLİ GELMİYOR
En son şubat ayında yaşadığımız 3 tane önemli deprem var ve burada resmi rakamlara göre 54 bin civarında can kaybımız var. Bu da hazır olmadığımız açık ve net bir biçimde gösteriyor. Ne yapmamız gerektiği konusunda çok fazla yol haritamız var, ama yola adım atmak yönündeki gayretimiz maalesef yeterli gelmiyor.
ÖZELLİKLE YAPILAR KONUSUNDAKİ DENETİMİ DOĞRU DÜZGÜN YAPAMADIK
Ne yapılması gerektiği 2004'te Deprem Şurası'nda ortaya konmuştu. Ama bir türlü özellikle yapılar konusundaki denetimi doğru düzgün yapamadık. Yapılanlarla yapılması gerekenleri kıyasladığımız zaman çok gerilerde olduğumuzu söyleyebiliriz. Bu konuda depremin hangi dönemde olacağına dair belirsizlik, belki insanları nasıl olsa bir şey olmaz umursamazlığına itebiliyor.
EN ÖNEMLİ OLAN ŞEY ASLINDA HALKIMIZIN BİLİNÇLENMESİ
İkinci olarak da siyaseten eğer 5 yıllık bir ömrünüz var, bir daha ki seçime kadar süreçte depremin olup olmayacağı belli değil. Dolasıyla eğer olmayacaksa sanki olmaması gereken bir yatırımmış gibi görülüyor belki de. En önemli olan şey aslında halkımızın bilinçlenip talepkar olması gerektiğini düşünüyorum.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bugüne doğrudan ya da dolaylı 32 defa imar affına uğradık. Bu kadar çok imar affı olunca bundan sonra da imar affı beklentisi var. Vatandaşın kendi kendine mezarını kazması anlamına gelen bir şey…
BAZI FAYLARIN SÜRELERİ DOLMUŞTUR
Dolasıyla imar ve af kelimesinin bir daha Türkiye Cumhuriyeti mevcut olduğu müddetçe yan yana gelmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bingöl'ün Yedisu ilçesi deprem olması beklenen bir bölgedir. Marmara deprem olması beklenen bir bölgedir. Ege'de çok fazla fay hattı vardır; biz hala fay hatları üzerinde nasıl yerleşeceğimizi belirten bir yasadan yoksunuz. Türkiye'nin 24 ili 110 ilçesi 580 köyü doğrudan diri faylar üzerinde oturuyor. Bazı fayların bu süreleri dolmuştur. Mesela Bingöl-Yedisu ve Marmara gibi… Bunlar artık bugün yarın deprem olsa şaşırmayacağımız yerler. Bazılarında ise bu konuda bilgimiz yok.
Mesela, Malatya Fayı var. Çok ciddi deprem üretebilecek bir fay, birkaç bin yılda bir üretiyor o nedenle bilgimiz çok az, üzerinde daha fazla çalışma yapılması lazım. Enerjisini boşaltmış değil aksine üzerine yük bindi. Bunun gibi aslında çok sayıda fayımız var. 24 il, 110 ilçe derken bunların altından fay geçiyor. Bu fayların her birinin bugün, yarın deprem üretip üretmeyeceğini bilmiyoruz.
ERZİNCAN-ELAZIĞ- BİNGÖL- TUNCELİ GİBİ İLLERİMİZDE ARAŞTIRMALAR BAŞLAMALI
Bir defa Bingöl-Yedisu demiştik. Yedisu'nun bulunduğu bölgede mesela Erzincan-Elazığ- Bingöl-Tunceli gibi illerimizde araştırmaların derhal başlaması gerekiyor. Marmara Bölgesi'nde aslında İstanbul en hazır şehirdir. İstanbul'da 1 milyon 160 bina var. Bunun 750 bin tanesinin depremde hasar görmesi, 70-80 bin tanesinin de çok ciddi hasar görmesi veya çökmesi bekleniyor.
Bu içerisinden diri fay geçen illerimizin haritası. Fay hatlarındaki binaların ya taşınması ya da araştırılıp eğer risk çok uzaktaysa bina ömrü boyunca orada bırakılıp yeni yapılaşmaya açılmaması gereken yerler. Mesela, Doğu'ya geldiğimiz zaman Erzurum mesela, şehrin içinden deprem geçiyor. Erzincan 1939'da büyük bir depremle yıkıldı. 1992'de bir defa daha yıkıldı çünkü 39'da yıkılan yerlerin yerine yenisini yaptık. Bingöl-Yedisu yıkılırsa Erzincan yine etkilenecek.
Tokat içinden fay geçiyor ama o fayın kaç senedir deprem üretmediği konusunda bilgimiz yok. Örneğin Kayseri, içerisinden fay geçen bir il. Ama fay çok uzun aralıklarla deprem üretiyor. Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay; bunlar zaten 90'lı yıllardan beri hep bile getirdiğimiz yerler. Netice de kırıldılar.
Konya, Türkiye'nin en az deprem olan yerlerinden bir tanesi. Ama Konya ilinin içerisinden yine diri fay geçiyor. Batı Anadolu'ya geldiğimizde neredeyse içinden diri fay geçmeyen il söz konusu değil. Kuzey'de Bolu, Sakarya, Kocaeli'nde… Bursa'da mesela geçtiğimiz günlerde yeni fay bulunduğu ileri sürülen bir bölge.