Elazığ Zafer Partiden Hükümete Ağır Eleştri
Zafer Partisi Elazığ Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Yıldırım ülkede yaşanan şiddet olaylarının baş sorumlunun hükümet olduğunu belirterek 'Bizi hapse atın, öldürün. Korkmuyoruz! Yılmayacağız! Bu yoldan dönmeyeceğiz. Türkiye'yi içine düşürdüğünüz durumdan andımız olsun kurtaracağız! Başaracağız, başarmak zorundayız.'dedi.
Zafer Partisi Elazığ Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Yıldırım yaşanan son günlerde ülkede yaşanan olaylar için gazetemize açıklamalarda bulundu.
22 yıllık AKP iktidarının ve beceriksiz, etkisiz sarı muhalefetin Türkiye'yi içine düşürdüğü durumdan acı, üzüntü ve öfke duyduklarını dile getiren Başkan Yıldırım uyuşturucu belasının ülkeyi getirdiği durumun içler acısı olduğuna vurgu yaptı.
UYUŞTURUCU KULLANIM YAŞI 13'E KADAR DÜŞTÜ
“Uyuşturucu belası gençlerimizi esir aldı. İki gün önce iki gencimiz, uyuşturucu illetine kapılmış bir şerefsiz tarafından vahşice katledildi.” Diyen Yıldırım; “Bu gençlerimizden birinin önce bedeni parçalara ayrıldı, kafası kesildi, sonra İstanbul surlarından aşağıya atıldı. Diğer gencimiz ise kıyma makinesinden geçirildi. Bu genç kızlarımız hayatlarının baharını bile yaşayamadan öldüler. Hesabını nasıl vereceksiniz!? Ailelerinin yaşadığı acıyı nasıl dindireceksiniz? Kim yüzünden mi oldu bunlar? Sarı Muhalefet söylemeye cesaret edemese de biz söyleyelim, AKP iktidarının beceriksizliği ve iş bilmezliği yüzünden oldu bunlar! Bundan tam 2 yıl önce bir başka uyuşturucu bağımlısı, annesinin kafasını kesip balkondan aşağıya atmıştı. O gündem bugüne ne değişti? AKP buna nasıl bir çözüm geliştirdi? Uyuşturucu kullanım yaşı 13'e kadar düştü. Gelecek için nasıl bir tehlike olduğunun farkında mısınız?”dedi.
TÜRKİYE'Yİ İÇİNE DÜŞÜRDÜĞÜNÜZ GÜVENSİZLİK DURUMUNUN FARKINDA MISINIZ?
Suç makinelerinin sokaklarda terör estirdiğini, 26 farklı suçtan sabıka kaydı bulunan bir bölücünün polis memurunu şehit ettiğini ifade eden Yıldırım; “Bu şahsı içeri almak için neyi bekledin ey iktidar! Yine 2 gün önce iki sapık, bir genç kızı taciz etti. Bu şahıslarında sabıka kayıtları doluydu. Sokaklarımızda sayısız suç makinesi elini kollunu sallaya sallaya geziyor. Analar ve babalar evlatlarını güven içinde sokağa çıkaramayacak mı? 8 yaşındaki Narin'i öldürenler, önceki yıllarda işlenen ama caydırıcı ceza almayan çocuk cinayetlerinden güç buldular. Türkiye'yi içine düşürdüğünüz güvensizlik durumunun farkında mısınız?”
Zafer Partisi Elazığ Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Yıldırım açıklamasının devamında şu ifadelere yerverdi; “
* AKP HÜKÜMETİ, SOKAKLARI SUÇ CEHENNEMİNE ÇEVİREREK DOĞRUYU YOK ETTİ
“Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de 13.5 milyon sığınmacı ve kaçağa ev sahiplği yapıyoruz. İlgili makamlar ve sarı muhalefet, bunların oluşturdukları milli güvenlik tehlikesinin bilincinde misiniz?
“Türk'üm doğruyum çalışkanım” diye ant içtiğimiz sabahları tarihe gömen AKP hükümeti, sokakları suç cehennemine çevirerek doğruyu yok etti, kara para aklayanları aklayarak çalışkanlığı yok etti. Dilan Polat ve Engin Polat'ın serbest bırakıldığı, suç makinelerinin, uyuşturucu tacirlerinin, cetelerin gerekli cezayı almadığı bir Türkiye oluştururak Türk milletinin adalete olan güvenini, inancını bitirdiniz! Yerle bir ettiniz! Hadi utanmıyorsunuz, bari Allah'tan korkun!
EY VATAN, GÖZYAŞLARIN DİNSİN. YETİŞTİK ÇÜNKÜ BİZ.
Bizi hapse atın, öldürün. Korkmuyoruz! Yılmayacağız! Bu yoldan dönmeyeceğiz. Türkiye'yi içine düşürdüğünüz durumdan andımız olsun kurtaracağız! Başaracağız, başarmak zorundayız. Başbuğumuz Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi, “Başaracağız. Çünkü hak da mantık da akıl da tarih de bizimle beraberdir. Bu yolun dışındaki hiçbir tarz ne vatana ne de sahiplerine hayır getirir. Vatanı en son kayasına kadar savunacağız. Allah milletimize mağlubiyeti gösterirse bütün evlerimizi, mallarımızı ateşe vererek ve vatanı bir harabezara çevirerek boş bir çöl hâlinde düşmana bırakacağız. Buna hep beraber yemin edelim.” Dost ve düşman, hatta dağlar bu hakikati böyle bilsinler, Türkiye Türklerindir. Türkiye Ortadoğu olmayacak, yaşadığımız müddetçe son nefesimize dek buna izin vermeyeceğiz. Ey Vatan, gözyaşların dinsin. Yetiştik çünkü biz.”