Harput'ta Dağistanlı Hoca
Elazığ'da evliyalar diyarı olarak bilinen tarihi Harput Mahallesi manevi yönü güçlü bir bölgedir.
Bu tarihi bölge, birçok evliyanın mekân tuttuğu ve keramet gösterdiği bir yer olması nedeniyle farklı bir kimliğe sahiptir. Harput'taki evliyalara olan saygı, yerel halk tarafından büyük bir özenle yaşatılmakta ve bu manevi şahsiyetlerin türbeleri, hem ilimizden hem de il dışından pek çok ziyaretçi tarafından sıkça ziyaret edilmektedir.
Harput'taki türbelerden biri DAĞİSTANLI HOCA Türbesi'dir. DAĞİSTANLI HOCA hikayesi, bölgenin manevi derinliğini daha da artırmaktadır.
DAĞİSTANLI HOCA
Dağıstanlı Hoca Harput'ta yetişen ilim sahiplerinden biriymiş. Sara Hatun Camii yapılırken Caminin sütunları Körpe köyünden kağnı arabaları ile getiriliyormuş. Kağnı arabalarını çeken Mandalar Harput'un dik yokuşuna gelince kağnıları çekememişler. Bunun üzerine Dağıstanlı Hocaya haber verilir, hoca gelir kağnıların başına. Hoca, mandaların yüzünü okşar, gözlerini öper, dualar okur ve mandalar bir anda Harput'un dik yokuşunu çıkıvermişler.
Yine anlatılanlara göre, Dağıstanlı Hoca Aksaray Semti civarında bir sohbette iken, Hoca'ya sorarlar: “Hocam, cuma namazını burada mı yoksa Harput' ta mı kılacaksınız?” Namaza on beş dakika kalmıştır.
Hoca: “Harput'ta namaz kılacağım” diye cevap verir. O zamanın şartlarında Harput'ta çıkmak en az 2 saat sürer ve bu duruma anlam veremeyen cemaat, en az 10 km'lik yol, Cuma Namazına nasıl yetişecek hoca, diye düşünmeye başlarlar. Hoca yanlarından ayrılır, 3-5 dakika geçmişti ki hocanın nerde olduğunu görmek için dürbünle bakarlar ki hoca Aslan Dağının yokuşunu tırmanmaktadır.