Çelebi: Orantısız Güç İnsani Krize Yol Açıyor!

Konuyla ilgili basın açıklaması yapan Av. Kemal Çelebi, Türkiye Elazığ Sivil Toplum Platformu ve Çalışma Grubunu temsilen dönem sözcüsü Erol Aslan’ın verdiği vekil sıfatıyla başvuru yaptığını belirterek; “bu davaya katılma dilekçesi aracılığıyla mazlum Filistin halkıyla ilgili mahkemenizde devam eden soykırım davasında farkındalığı yükseltmek ve uluslararası camianın bir üyesi olarak İsrail'in işlediği bu vahşet karşısında yargı yoluyla acilen alınacak kararların ivediliğine dikkat çekmeyi arzu ediyoruz” dedi.

Uluslararası kamuoyunun Gazze'ye yapılan ağır saldırıların ve orantısız güç kullanımının bölgedeki ciddi bir insani krize yol açtığının altını çizen Çelebi, açıklamasında şunları kaydetti:

“GİRİŞİMLERİMİZ KARARLILIKLA DEVAM EDECEKTİR”

“Çocuklar, kadınlar ve yaşlılar da dâhil en kırılgan grupları orantısız bir şekilde etkilemiştir. Uluslararası bağlayıcı sözleşmeler gereği çatışmaların yıkıcı etkilerinden korunması gereken sivil nüfus şimdi kendilerini bu saldırıların merkezinde bulmuş durumdadır. Güçlü bir sivil toplum örgütü olan platformumuz aynı zamanda bir insan hakları kurumu olarak; İsrail'in savaş suçu teşkil eden eylemlerine ilişkin ulusal ve uluslararası düzeyde farkındalık oluşturmak amacıyla mevcut durumu yakından takip etmekte ve yetkisi dâhilinde çeşitli girişimlerde bulunmakta kararlıdır.

“BU KATLİAMLARA KARŞI SESİMİZİ YÜKSELTMELİYİZ”

“Tüm ülke genelinde olduğu gibi ilimizde de tüm sivil toplum kuruluşları hemen her gün gösteri ve nümayişlerle bu katliamlara karşı sesini yükseltmekte ve inisiyatif almaktadır. Bu tavır alma sadece basit bir yürüyüşün çok ötesinde mazlum Filistin halkına her türlü maddi ve manevi desteğin sağlanması şeklinde, insaniyetin gereği olarak cereyan etmektedir.”

“YARGILAMA SAFAHATINDA BİR ÇOK KEZ DİLE GETİRİLMİŞTİR”

“Platformumuz tüm gelişmeleri görsel ve yazılı olarak kamuoyuyla paylaşarak farkındalığı artırma gayretindedir. Sivil yerleşim yerlerinin ayrım gözetmeksizin hedef alınmasının yanı sıra Gazze'ye hayati önem taşıyan gıda, enerji ve insani yardımın kesilmesinin ciddi etkilerini yüksek mahkemenizde savunma yapan başta Güney Afrika cumhuriyeti olmak üzere tüm uluslararası ülke temsilcileri keza Türkiye adına beyanda bulunan temsilcilerimiz yargılama safahatında dile getirmişlerdir.”

“BU HEPİMİZİN TARİHİ SORUMLULUĞUDUR”

"Toplu cezalandırma" gibi insanlık dışı muameleler sertçe kınanmış yüksek mahkemenin acilen daha etkin, kalıcı, barışı sağlayacak, katliamları engelleyecek tedbirleri yaptırım gücü etkin kararlarla alması gerektiği vurgulanmıştır. Gazze'deki sivil halka yönelik savaş suçu teşkil eden sistematik saldırılara son verilmesi çağrısında bulunduğumuz gibi yüksek mahkemenin önündeki delillerle tarihe geçecek şekilde bu soykırımı hüküm altına almasını talep ediyoruz. Bu hepimizin tarihi sorumluluğudur. İnsanlık âleminin bu insanlık dışı saldırılarla bir daha karşılaşmaması adına buna tevessül edecek ülke veya süjelerin bundan sonraki eylem ve teşebbüslerinden ve düşüncelerinden onları vazgeçirmek adına bu elzem ve kutsal bir görevdir. Bu davaya katılım dilekçesi ile uluslararası ceza mahkemesiyle tam bir dayanışma içinde olduğumuzu ve yüksek mahkemenin bugüne kadar aldığı ihtiyati tedbir kararlarından büyük memnuniyet duyduğumuzu belirtmek isteriz.”

“ÖNCELİĞİMİZ SİVİL HALKIN CAN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK”

“Tüm temel önceliğimiz, bu çatışmalarda sivil halkın can ve mal güvenliğinin bir an önce sağlanması olduğunu bir kez daha vurgulamak isteriz. Uluslararası toplumu İsrail'in yıkıcı ve yok edici şiddet eylemlerine karşı harekete geçmeye bir kez daha davet ediyoruz. İsrail'in Filistinli sivillere yönelik bir devlet politikası olarak yürüttüğü sistematik, kuşatıcı ve yok etmeyi amaçlayan bu orantısız şiddet eylemlerinin bir savaş suçu oluşturduğu açıktır. Uluslararası kurum ve kuruluşları bu tarihi trajedi karşısında insanlık onurunu ve insan haklarını muhafaza etmek için daha yapıcı bir tavır almaya davet ediyoruz.”

“CENEVRE SÖZLEŞMESİ FÜTURSUZCA İHLAL EDİLİYOR”

“Tüm dünyanın gözü önünde Filistinliler'in kitlesel etnik temizlik tehlikesiyle karşı karşıya kaldığının altını çizerken uluslararası toplumun tüm aktörlerini bu vahşete karşı daha kararlı bir tutum almaya ve Gazze'deki insan hakları ihlallerinin sona erdirilmesinde etkin rol oynamaya çağırıyoruz. Savaş hukukunu belirleyen Cenevre sözleşmesinin tüm hükümlerinin İsrail tarafından fütursuzca ihlal edildiği ortadadır. Davaya katılım dilekçesi ve talebimizin Gazze'deki Filistin topraklarında gerçekleştirilen suçlarla ilgili soruşturmalarınıza yardımcı olmasını umuyoruz. Davaya katılım talebimizin kabulü dileğiyle mahkemeye en derin saygılarımızı sunuyoruz” dedi.