CHP Heyeti Alacakaya'da
Yavuzyılmaz, 'KEF bölgesinde çalışan işçileri yok saymak demek tüm Elazığ'ı yok saymak demektir. CHP olarak bu anlayışı karşısındayız. Hiç kimse devlete ait madenin işletme hakkını aldı diye kapatma hakkına sahip değil' dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz başkanlığındaki CHP heyeti, Eti Krom maden işçilerinin grevlerine destek vermek ve ziyaretlerde bulunmak üzere Elazığ’a geldi.
Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde bulunan Eti Krom A.Ş. işçileri maaşlarında iyileştirme isteğiyle 13 gündür sürdürdüğü protesto devam ediyor. İşçilerin mücadelesine destek vermek için CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz başkanlığında, Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan, Karabük Milletvekili Cevdet Akay Elazığ’a geldi. CHP heyetine CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol da eşlik etti.
Yeraltı zenginliklerinin milli servet olduğunu ve vatandaşların zorlukla o madeni çıkartarak ülke ekonomisine katkı yaptığını belirten Yavuzyılmaz, “Öyle ki her bir işçi ancak geçinebilecek kadar para kazanabilirken bu maden ocaklarının sahipleri ise servet üstüne servet kazanıyor. Maalesef ‘altta kalanın canı çıksın’ o servetin sahip olmalarını sağlayan işçilere çok kıymetli emekçilere hiç hak etmedikleri şekilde kötü bir üslupla onların taleplerini geri çeviriyor ve onları yok saymaya çalışıyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu anlayışı karşısındayız. ‘sizin taleplerinizi yapmayacağız gerekirse madeni kapatırız’ dedi. Kapatamazsın. Ne deniyor ‘yüzde 50 işçi sayısını buldun da mı geldin karşıma? O yüzde 50 işçi sayısını bulamazsan canında yansa, gırtlağına da bassam benden bu derin ekonomik kriz içinde zırnık alamazsın mı’ diyor?’ Vermek zorundasın. KEF bölgesindeki krom maden işletmesi çalışacak çünkü bu maden devlete ait. Hiç kimse devlete ait madenin işletme hakkını aldı diye kapatma hakkına sahip değil. Bizim buraya gelme nedenimiz işçilerimizin bugün AK Parti’nin yarattığı ekonomik krizin altında ezilmesini engellemek, bu haklı taleplerini hayata geçirmeleri için destek vermek aynı zamanda sendikal haklarını elde etmeleriyle de birlikte de uzun vadede burada belirli bir standartta yaşamlarını sağlayabilecek şekilde örgütlü mücadele verebilmelerinin imkanlarını yaratmaktır. Değerli dostlar şirketle ilgili konuşabileceğimiz çok şey var Türkiye’deki yatırımları var, yurtdışındaki yatırımları var, çeşitli adalardaki şirketleri üzerinde yapılan yatırımlar var bu kadar söylüyorum altını çiziyorum bırakıyorum. Hem de Elazığ halkı şunu bilecek Elazığ’ın yiğit bir milletvekili TBMM’yi ayağa kaldırıyor, Elazığ’ın sorunlarını dile getiriyor. İşçilerimizin haklarının verilmesiyle koşuluyla tüm tarafları sağduyuya çağırabiliriz ama önce taleplerimizin kayıtsız şartsız ortak bir paydada çözülmesini şart koşuyoruz. Bende şirket yetkililerine sesleniyorum, şirketin yüzde 50 öyle diyor diğer yüzde 50’si böyle diyor. Hangi yüzde 50’ye itibar etmemiz gerektiğini şirket yetkilileri işçiler lehine atacakları adımla birlikte bize göstermek zorundadır. Bunu da Elazığ’da bulunduğumuz süre içerisinde görmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.