Deprem Beka Meselesidir
Vatandaşların deprem bilincini güçlendirmek adına çalışmalarına devam edeceğini söyleyen ünlü Deprem Profesörü Elazığlı Hemşehrimiz Prof. Dr. Naci Görür'ün, bu kapsamda özellikle ilkokul ve anaokul çağındaki çocuklar için kitap yazdığını söyledi.
Elazığlı Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, çocuklar için deprem kitabı çıkardı. Kitabın içeriği hakkında ve deprem bilincine ilişkin Günışığı Gazetesi Haber Müdürü Gülçin Turgut’a özel açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Görür, Türkiye’de deprem kültürünün oluşturması gerektiğine vurgu yaptı. Depremde halkın bilgi ve bilinçlendirilmesinin ilkokuldan başladığını belirtti. Kitapta Türkiye’nin jeolojik yapısını, depremin neden olduğunu gibi bir çok önemli konuların çocuklara basit ifadelerle anlatıldığını dile getiren Görür, “Akıl, mantık ve bilimle depremin ne olduğunu çocuk yaşta öğretmek gerekiyor” dedi.
Depremin siyaset üstü olduğunu söyleyen Prof. Dr. Naci Görür, “Eğer bir halkın deprem bilgisi, bilinci ve kültürü yoksa o halkın bulunduğu kenti ve ülke asla depreme dirençli yapılamaz.” dedi.
DEPREMİN OLUŞ NEDENİNİ BASİT İFADELERLE ÇOCUKLARA ANLATTIK
Kitabın anaokulu ve ilkokul çocukları için hazırlandığını söyleyen Prof. Dr. Naci Görür, “Kitapta depremi anlatıyoruz. Çocuklara bizzat deprem nedir, nasıl olur? Yer bilimleri açısından dünyanın çalışma mekanizmasının neden deprem ürettiğini anlatan bir kitap. Deprem üzerine çocuklar için kitaplar var ama onlar depremi pek de doğru olmayan bir tanımla anlatılmış. Bazı kitaplarda çocuklara, deprem çantası hazırla, deprem sırasında şunu yap bunu yap gibi yüzeysel bilgiler yer alıyor. Bu kitapta ise ben Türkiye’nin jeolojik yapısını, nerede deprem neden oluyor, neden oluyor? Depremleri oluşturan mekanizmanın arzın içinden ve dünyamızın yapısından kaynaklandığını, dünyamızın dış kabuğunu levhalardan ibaret olduğunu ve bu levhaların hareketi sonucu meydana geldiğini yetişkin birine anlatır gibi ama basit ifadelerle anlattık. Çocuk bir depremi anlasın istiyoruz ve daha sonrasında deprem olduğu zaman ne yapılır, hangi önlemler alınır? bunları anlatıyoruz.” dedi.
AKIL, MANTIK VE BİLİMLE DEPREMİN NE OLDUĞU ÖĞRENİLECEK
Prof. Dr. Naci Görür bilimin ışığı altında depreme hazırlanmak gerektiğini söyleyerek, “Bu kitabı çıkarmamın nedeni, farkındalık yapıp depremi anlayıp, öğretmek. Halen daha dünyanın sarı bir öküzün boynuzları üzerinde durduğu ve öküzün boynuzlarını oynattığı zaman depremlerin olduğuna inanlar var. Akıl, mantık ve bilimle depremin ne olduğunu öğrenilecek. Bilimin ışığı altında önlem alınacak.” şeklinde konuştu.
BİR HALKIN DEPREM BİLGİSİ YOKSA, DİRENÇLİ KENTLER YAPILAMAZ
Deprem olmadan önce önlemelerin alınması gerektiğini söyleyen Görür, bunu içinde eğitimin önemine işaret ederek, “Eğer bir halkın deprem bilgisi, bilinci ve kültürü yoksa, o halkın bulunduğu kent ve ülke asla depreme dirençli yapılamaz. Bütün bu dediklerimi kapsayan da eğitimdir. Deprem konusunda eğitilmemiş halk hiçbir şekilde deprem dirençli ne eve, ne de kente sahip olabilir. Diyelim ki bu konuda yetkililer, belediye başkanları sırtını dönse o arada 3 tane kaçak kat atar. 5 tane kaçak balkon yapar. Her türlü kaçak göçek işlere meyil eder. Kendisine imar affı veren yöneticiyi de alkışlar. Böyle bir durumda yüz binlerce insanımızı çoluk çocuğumuzu kaybediyoruz.” dedi.
PARTİZANLIĞI BIRAKIP BU KONUDA TEK YUMRUK OLMAK LAZIM
Naci Görür, depremin bir beka meselesi olduğunu kaydederek, “Deprem siyaset üstü bir konudur. Beka meselesi depremdir. Devletin birinci görevi budur. Halk can güvenliğini isteyecek ki, siyasetçi de onu vermeye yatkın olsun. Onun için partizanlığı bırakıp bu konuda tek yumruk olmak lazım. Bunu başarmış ülkeler var.” şeklinde konuştu.
JAPONYA’DA DEPREM EĞİTİMİ ANAOKULUNDA BAŞLIYOR
Japonya’da halkın depreme karşı çok bilinçli olduğunu çocukların deprem kültürü ve bilinciyle büyüdüğünü söyleyen Görür, “Japonya ile bizi kıyaslarsak bizde de deprem oluyor Japonya'da da oluyor. Japonya’da daha fazla deprem oluyor ama bizde daha fazla insan ölüyor. Japonlar kaçak göçek iş yapmıyor. Binalardan çalmıyorlar, çimentodan çalmıyorlar, demirden çalmıyorlar ve işini doğru yapıyorlar. Depreme uymayan yapıyı asla yapılmasına müsaade etmiyorlar. Bizde halk bunun daha fazla yapılması için baskı yapıyor. Onlar eğitilmiş duruma gelmiş. Bu eğitimi de anaokulundan, ilkokulundan başlatıyorlar. Bu kitap, hem anaokulu hem de ilkokul çocuklarına hitap ediyor. Önce oradan başlamak gerekiyor. Önce oradan başlayıp sonra halkı bilinçlendirmek, deprem kültürü vermek, çalışmaları yapmak lazım.” dedi.
DEPREM DİRENÇLİ KENTLER OLUŞTURMAK ZORUNDAYIZ
Türkiye’nin deprem ülkesi olduğu ve depremlerin devam edeceğini belirten Görür, depreme dirençli kentler oluşturmak gerektiğine bir kez daha vurgu yaparak, “Bu ülke deprem ülkesi durduramazsın. Deprem mekanizması bizim coğrafyamızda yaklaşık 13,6 milyon önce oluştu. O günden bugüne depremler devam ediyor. Milyonlarca sene de devam edecek. Her depremde de binlerce insanımızı toprağa vermeyeceğimize göre deprem dirençli kentler oluşturmak zorundayız. Başka türlüsü bize yakışmıyor. Süslü püslü kentler yapmak, binalar yapmak, gösterişli altyapı yapı, üst yapı yapmak marifet değil. Deprem dirençli yapılar oluşturmak önemli. Bunun da belirli yöntemi var. Dolayısıyla onu anlatıyoruz.” şeklinde konuştu.
SİYASETÇİLERDEN DEPREME DİRENÇLİ ELAZIĞ İSTEYİN
Son olarak depreme yönelik vaatlerde bulunmayan partilere oy verilmemesi uyarısını yapan Görür, “İnsanlarımız ölmesin diye bütüncül düşünelim. Bu ülkenin insanları olarak yerleşim alanlarımızı depreme dirençli yapacak çalışmalara girelim. Bu için de en önemlisi depremi siyaset üsttü mesele görüp bizi yönetmeye talip olanlardan deprem dirençli kentler yerleşim alanları isteyelim. Hangi partiye oy vereceği önemli değil, hangi partiye oy verirse bunu istemeli.” dedi.
