Elazığ'da Sivil Katılım Projesi ile Yeni Dönem Başlıyor

Elazığ Belediyesi, “Türkiye’de Demokratik Yerel Yönetişimin Geliştirilmesi için Sivil Katılımın Güçlendirilmesi Projesi” (Sivil Katılım Projesi) kapsamında önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Ahmet Tevfik Ozan Kültür Kongre Fuar Merkezi’nde düzenlenen lansman etkinliği, Sivil Katılım Stratejisi ve Eylem Planı’nın tanıtımını gerçekleştirerek, katılımcı ve dirençli bir toplum oluşturma yolunda yeni bir sayfa açtı.

ELAZIĞ GÖREV GÜCÜ

Sivil Katılım Stratejisi ve Eylem Planı, Elazığ için hazırlanan üç temel tema etrafında şekilleniyor: “Afete Hazırlık – Afet Sonrası Toparlanma”, “Kırsal Kalkınma” ve “Çevre ve İklim Değişikliği”. Elazığ Görev Gücü tarafından yapılan bu hazırlık, yerel yönetim, kamu, akademi ve sivil toplum temsilcilerinin iş birliğiyle gerçekleştirildi.Çanakkale ve Mersin’den sonra Elazığ’da düzenlenen Sivil Katılım Stratejisi ve Eylem Planı lansman etkinlikleri; Gaziantep, Trabzon, Eskişehir ve Manisa’da devam edecek.

AFETLERE KARŞI KOORDİNASYON VE İLETİŞİM STRATEJİLERİ GELİŞTİRİLECEK

Elazığ Sivil Katılım Stratejisi ve Eylem Planının ilk tematik alanı olan Afete Hazırlık – Afet Sonrası Toparlanma, ilin afet öncesi hazırlık ve afet sırası ve sonrasında koordinasyonunu güçlendirmeyi hedefliyor. Özellikle son zamanlarda sıkça yaşanan doğal afetler düşünüldüğünde, bu alanda kamu-STK iş birliğini güçlendirmek ve iletişimi iyileştirmek daha da kritik önem taşıyor. Geliştirilen dijital platformlar ve eğitimler, afetlerde etkili müdahale ve toparlanma süreçlerinin desteklenmesini sağlayacak ve lojistik destek için yeni depolama alanlarının oluşturulması gibi somut adımların atılmasını kolaylaştıracak.

EYLEM PLANIYLA KIRSAL KALKINMAYA YENİ BİR SOLUK

Hazırlanan eylem planı, Kırsal Kalkınma öncelik alanıyla kırsal alanlarda kamu ve sivil toplum kuruluşları (STK’lar) arasındaki iletişimi güçlendirmeyi ve kooperatiflerin örgütsel kapasitelerini artırmayı hedefliyor. Bu süreçte, dezavantajlı gruplara özel destekler ve geniş katılımlı bilgilendirme toplantıları ile sosyal ve ekonomik kalkınma desteklenecek; eğitim programları, kooperatif kurulum rehberlik hizmetleri ve yerel kaynakların etkin kullanımı gibi somut adımlarla sivil katılım teşvik edilecek. Günümüzde, COVID-19 pandemisi sonrası artan kırsal yönelişler, Avrupa Birliği'nin kırsal kalkınma programları gibi girişimlerle desteklenirken, sürdürülebilir tarım ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı da hem çevresel sürdürülebilirliği hem de yerel ekonomileri güçlendiriyor. Bu bağlamda, kırsal kalkınma eylem planı, yerel toplulukları desteklemenin yanı sıra ulusal ve küresel hedeflere katkıda bulunan önemli bir mekanizma görevi görüyor.

ÇEVRE VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN KAMU, ÖZEL SEKTÖR VE STK'LAR ARASINDA İŞ BİRLİĞİ GELİŞTİRİLİYOR

Çevre ve İklim Değişikliğiyle mücadelede kamu, özel sektör ve sivil toplum iş birliğini güçlendirmek, ulusal ve uluslararası fonlara erişimi artırmak ve çevre bilincini toplum geneline yaymak bu tematik alanın odak noktaları arasında yer alıyor. Bu hedeflere ulaşmak için, çevre ve iklim değişikliği alanında çalışan paydaşlar arasında etkili bir iletişim ve iş birliği sağlamak kritik öneme sahip. İlgili paydaşlarla düzenlenecek geniş katılımlı çalıştaylar ve eğitimlerle, çevresel sürdürülebilirliğin artırılması amaçlanırken, özellikle STK'ların teknik ve finansal kapasitelerini güçlendirmek için proje geliştirme eğitimleri de sunulacak. İş birliği ve dayanışma, çevresel sorunlarla başa çıkma ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etme konusunda hayati bir rol oynuyor.

YEREL YÖNETİM ANLAYIŞINI PEKİŞTİRMEYİ DE HEDEFLİYOR

Sivil Katılım Projesi kapsamında geliştirilen Elazığ Sivil Katılım Stratejisi ve Eylem Planı, Elazığ'daki sivil katılımı güçlendirmenin yanı sıra, ülke genelindeki demokratik yerel yönetim anlayışını pekiştirmeyi de hedefliyor.

ÖNEMLİ BİR ADIM OLACAK

Afet hazırlığı, kırsal kalkınma ve çevre bilinci gibi kritik tematik alanlarda yapılan bu çalışmalar, sadece yerel düzeyde değil, ulusal ve uluslararası ölçekte de Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına ulaşılmasına katkıda bulunacak. Özellikle afetlere karşı alınacak önlemler ve kırsal alanlardaki ekonomik gelişme, toplumsal dayanışmayı artırarak, daha dirençli ve bilinçli toplulukların oluşturulmasına olanak tanıyacak. Bu çabalar, kamu, özel sektör ve sivil toplum arasındaki iş birliğinin güçlenmesiyle, hem mevcut sorunlara etkili çözümler sunacak hem de gelecek nesiller için daha yaşanabilir bir çevre ve toplum oluşturma yolunda önemli bir adım olacak.