Harput'ta Asırlardır Secde Ediyor!

Başlı başına önemli bir kültür şehri olan, kültür varlıkları ile UNESCO tarafından tescillenen Elazığ'ın Harput mahallesinde ki dut ağacı 150 yıldır secde ediyor.

İlk çağdan itibaren Anadolu’nun en önemli yerleşim merkezlerinden biri olan Harput, tarihi geçmişinin yanı sıra efsaneleriyle de adından sıkça söz ettiriyor.

Harput’ta bulunan kıbleye doğru eğikliğinden dolayı secde ettiklerine inanılan Ulu Cami ve Dut ağacına ilişkin hikâyeyi Ulu Camide 35 yıllık imamlık yapmış emekli imam Mahmut Sezer, anlattı.

“150 YILLIK DUT AĞACI KIBLEYE EĞİLİP SECDE EDİYOR!”
“1978 yılından itibaren 35 yıl bir fiil Harput Ulu Cami’de imamlık yaptım. Caminin yanındaki dut ağacı 1972 yılında Türkan Şoray’ın Cemo filminin çekimlerinde bile vardı. Aşağı yukarı 150 yıllık bir ağaç. Efsaneye göre iki arkadaş gece yarısı bir kandil gecesi alkol kullanmak için Ulu Caminin yanında Seyyit Ahmet türbesinin duvarında oturmuş. Biranda caminin minaresinin ve ağacın kıbleye doğru eğilip kalktığını görmüşler. Her ikisi de secde yaparken öylece kalmışlar. O iki arkadaş herkese bu durumu anlatınca insanlar korkmuş. Bu durumu efsaneleştirmişler. Ve o gün bugündür secde eden ağaç ve cami olarak biliniyor” diye konuştu.


HARPUT ULU CAMİİ
Harput’ta eski Cami Kebir Mahallesi'nde 2000 metrekarelik bir alan üzerine kurulu olan Harput Ulu Camisi'nin yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak vergi kitabesinde 1156-1157 tarihlerinde Harput hükümdarı Fahrettin Karaaslan tarafından yaptırıldığı kabul edilmektedir. Harput Ulu Cami Anadolu’daki en eski Türk camilerindendir.


2 KAPILI CAMİİ
Cami 1899, 1905, 1996 yıllarında restore edilmiştir. Harput Ulu Camisinin içi, iç avlu, son cemaat yeri ve iç cami olmak üzere üç kısımdan meydana gelmiştir. Dikdörtgen planlı duvarları moloz taştan, kubbe kemerleri ve minaresi ise tuğladan inşa edilen caminin iki kapısı vardır.

1156-1157 TARİHLERİNDE YAPILMIŞ
Caminin minaresi eğri bir şeklide durmaktadır. Kimilerine göre kalın gövdeli ve gittikçe daralarak inşa edilen bu minare bilinçli olarak eğri inşa edilmiştir, kimilerine göre ise bir deprem sonrasında minare eğri bir şekle dönüşmüştür. Caminin inşa kitâbesi yoktur. Avlunun kuzey kanadında, kemer ayağının üzerinde ve sivri kemer gözleri arasında duvardaki bir nişe gömülü on bir satırlık Arapça vergi kitâbesi ise yapıma ilişkin Artuklu Sultanı Kararslan bin Davud bin Sökmen bin Artuk tarafından 1156-1157 tarihlerinde yaptırıldığı bilgisini vermektedir.

Mavi Haber Merkezi

Bakmadan Geçme