İdareci ve Bürokratlar Birliği'nden Türkiye Yüzyılı Konferansı

Geleneksel Dost Meclisi Buluşmaları kapsamında, Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu Üyesi ve İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Sayın Prof. Dr. Ömer Özyılmaz, katılımcılara hitap ederek önemli bir konuya dair derinlemesine bir bakış açısı sundu. Konferans, Ankara'nın tarihi Hamamönü Altındağ Belediyesi Kabakçı Konağı'nda yapıldı ve bu etkinlik, birçok akademisyen, bürokrat ve sivil toplum kuruluşu temsilcisinin katılımıyla geniş bir katılımcı kitlesine ulaştı.

Konferansın ana teması ise "I. Türk Rönesansı, Batılılaşma ve Türkiye Yüzyılı Vizyonu" olarak belirlendi. Bu tema, Türk tarihinin önemli dönüm noktalarına ve Türkiye’nin geleceğine yönelik vizyonel bir yaklaşımı kapsıyordu. Prof. Dr. Ömer Özyılmaz, bu kapsamda Türklerin tarihsel süreçlerdeki dönüşümünü ele alarak, modern Türkiye'nin yeniden bilimsel ve kültürel bir uyanışa nasıl imza atabileceği hakkında değerli bilgiler sundu.

İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği İBA-BAKADEMİ Kurul Üyesi Dr. Özcan Kars’ın moderatörlğünde önce selamlama ve açılış konuşması Dernek Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Can takdim edildi.

Dost Meclisi Buluşmaları açılış ve selamlama konuşması yapan İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği Genel Başkanı Yücel Can, dernek hakkında bilgiler verdi. Başkan Yücel Can konuşmasında her ne kadar 2009 yılında kurulan Derneklerinin kâinatın yaratıldığı ilk güne kadar uzanarak Yüce Yaratıcı Allah’ın kâinatın halifesi olarak her şeyi insanın emrine koyarak adeta insanın kâinatın halifesi kabul edilmesini örnek alarak insana hizmette sınır tanımadıklarını ve bunu da logolarında ifade ettiklerini; taklitçilik ve özentiden uzak bir anlayış ve evrensel değerler birlikteliğinde Resulullah sav Hılfıl Fudül Cemiyeti anlayışı ile insanı erdemli kabul ederek liyakat ve adalet anlayışı içerisinde tarihin kalıcı izlerinde Ahiler ve Loncalar Teşkilatları referansları ile bugüne geldiklerini ver bu anlamda her şey insana hizmet için anlayışı ile eğitim konusunda bir araya geldiklerini belirterek konuklara teşrifleri nedeniyle teşekkür etti.

PROF. DR. ÖMER ÖZYILMAZ’IN KONFERANSI: TÜRK RÖNESANSI VE KÜLTÜREL DEVRİM

Konferansın asıl konuşmasını yapan Prof. Dr. Ömer Özyılmaz, Türklerin tarihsel sürecindeki büyük dönüşümleri ve bu dönüşümlerin dünya medeniyetine olan katkılarını anlattı. Konferansa, Türklerin 7. ve 8. yüzyılda İslam’la tanışmasının ardından yaşadıkları büyük kültürel değişimle başladı. Türklerin, eski inanç sistemlerinden ayrılarak İslam’a geçişlerinin, onların yaşam biçimlerinde nasıl bir devrim yarattığını ifade etti. Özyılmaz, bu dönemin, Türklerin Şamanizm, Yahudilik, Hristiyanlık gibi eski inançlardan ayrılarak samimi bir Müslümanlık kabul etmeleri ile başladığını belirtti.
Bu kültürel dönüşümle birlikte Türklerin göçebe toplumdan medeniyet kurucularına, bilimsel düşünceden teknolojiye, eğitimden sanata kadar çok geniş bir alanda büyük bir ilerleme kaydettiğini söyledi. Prof. Dr. Özyılmaz, bu dönüşümün, Türklerin Orta Asya'dan Anadolu’ya kadar uzanan topraklarda büyük ve uzun ömürlü devletler kurmalarına, dünya tarihine yön vermelerine ve bilimsel, kültürel alanda katkılar sağlamalarına neden olduğunu belirtti.

“Türkler, bu süreçte bilim, teknoloji, eğitim ve sanatı geliştirdiler. Harezm, Buhara, Semerkand, Taşkent gibi şehirler bilim merkezleri haline geldi. İsmail Buhari, Farabi, İbn-i Sina, Kaşgarlı Mahmud gibi bilim insanları, bu dönemin en önemli figürlerindendir. Bu, Türklerin I. Türk Rönesansı’nı yaşadıkları bir dönemdi.” diye konuştu.

BATILILAŞMA SÜRECİ VE TÜRKLERİN GECİKEN RÖNESANSI

Konferansın ilerleyen bölümlerinde Prof. Dr. Ömer Özyılmaz, Batı’daki Rönesans hareketine ve Türklerin bu süreçte izledikleri yola dair değerlendirmelerde bulundu. Batılıların, özellikle 12. ve 13. yüzyıllarda, İslam Medeniyetinden ve onun bilimsel mirasından nasıl etkilendiklerini ve Batı’da başlayan Rönesans hareketinin kökenlerini açıkladı. Bu süreç, Batılıların İslam dünyasında gördükleri bilimsel zihniyetin ve medeniyetin etkisiyle şekillendi.

Özyılmaz, Osmanlı İmparatorluğu’nun Batı ile karşılaştığı dönemdeki tercihlerinin ve bu tercihlerle birlikte Batı’daki bilimsel zihniyeti, bilim üretmeyi ve teknolojiyi benimseme yolunda yanlış adımlar attığını belirtti. Osmanlılar, Batı’yı taklit etmek yerine, Batı’daki bilimsel zihniyeti almak yerine kültürel özentilere yöneldi. Bu noktada, Batı’yı taklit etmek yerine, Türklerin kendi geleneksel bilimsel anlayışlarını tekrar hayata geçirebilmiş olsalardı, II. Türk Rönesansı’nı gerçekleştirebileceklerini vurguladı.

“1800’lü yılların öncesinde Osmanlı İmparatorluğu bilimsel gelişmeleri doğru şekilde değerlendirmiş olsaydı, bugün çok daha farklı bir dünyada yaşıyor olabilirdik. Bu fırsat, ne yazık ki kaçırıldı.” dedi.

TÜRKİYE YÜZYILI VİZYONU VE II. TÜRK RÖNESANSI

Prof. Dr. Ömer Özyılmaz, konuşmasının son bölümünde;

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye Yüzyılı” vizyonuna değindi. Bu vizyonun, Türkiye’nin yeniden bilimsel alanda öncülük etmesine ve küresel anlamda yeniden güçlenmesine olanak tanıyacağını belirtti. Türkiye’nin, Batı'dan aldığı bilimsel mirası kendisine ait bir medeniyetle harmanlayarak, küresel arenada güçlü bir konum elde edebileceğini ifade etti.

“Cumhuriyetimizin II. Yüzyılında Türkiye, bilimsel zihniyetle donanmış bir şekilde II. Türk Rönesansını gerçekleştirebilir. Bu, sadece Türkiye için değil, tüm insanlık için yeni bir başlangıç olacaktır.” diyen Özyılmaz, Türkiye’nin bilimsel ve kültürel mirasını güçlendirerek dünyada yeniden lider konumda olabileceğini söyledi.

KONFERANSIN SONU VE KATILIMCILARA TEŞEKKÜR

Konferans, Dr. Özcan Kars’ın moderatörlüğünde yapılan soru-cevap kısmı ile devam etti. Katılımcılar, konferansın içeriğine dair çeşitli sorular sordular ve derinlemesine bir tartışma gerçekleşti. Konferansın sonunda, İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği Genel Başkanı Yücel Can, Sayın Prof. Dr. Ömer Özyılmaz’a plaket takdim etti ve yeni yönetim kurulu üyeleriyle birlikte etkinliği sonlandırdı.
Etkinlik, fotoğraf çekimiyle son buldu ve katılımcılar, Türkiye'nin geleceği hakkında umutlu ve heyecanlı bir şekilde etkinlik alanını terk ettiler.