İnsani Ücret Talep Ediyoruz

Saadet Partisi Halkla İlişkiler Başkanı Yunus Emre Yüksel, 2025 yılı asgari ücretinin açıklanmasının ardından önemli değerlendirmelerde bulundu. Yüksel, Türkiye genelinde milyonlarca emekçinin ekonomik zorluklarla mücadele ettiğini belirterek, asgari ücretin yoksul vatandaşların sırtına yüklenen bir "sadaka" olarak tanımlandığını vurguladı. Yüksel, hükümetin asgari ücreti belirlerken halkın gerçek ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmadığını, enflasyonun tüm yükünün yoksul kesime yansıdığını ifade etti.

"YOKSUL KESİM DAHA DA ZOR DURUMA DÜŞTÜ"
Saadet Partisi Halkla İlişkiler Başkanı Yunus Emre Yüksel, yaptığı açıklamada, 2024 yılında açıklanan asgari ücretin milyonlarca emekliyi açlık sınırına itmişken, 2025 yılı itibariyle bu durumun daha da kötüleştiğini belirtti. "Asgari ücretin, enflasyon oranlarının çok altında kaldığı bu dönemde, yoksul kesim daha da zor durumda kaldı" diyen Yüksel, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıklamış olduğu %47'lik enflasyon oranının bile asgari ücretle karşılaştırıldığında çok düşük kaldığını söyledi.
Yüksel, gerçekte enflasyon oranının %80'lere kadar çıktığını ve hükümetin yoksul kesimi enflasyona ezdirmeme sözünü tutmadığını ifade etti. Ayrıca, "Siz çarşıyı bilmiyorsunuz, pazarı bilmiyorsunuz, sokağı bilmiyorsunuz, emekçiyi bilmiyorsunuz!" diyerek, hükümetin halkın gerçek durumunu anlamadığını savundu.

"ASGARİ ÜCRET, SERMAYENİN İSTEĞİYLE BELİRLENİYOR"
Yüksel, asgari ücretin belirlenmesinde hükümetin sermaye kesimlerinin isteklerini esas aldığını belirterek, "Bu ücret yoksul milyonların değil, rantçı azınlığın ücretidir" ifadelerini kullandı. Yüksel, asgari ücretin düşük olmasının yanı sıra, yüksek kiralar ve artan yaşam maliyetleri karşısında emekçilerin geçim sıkıntısının katlanarak arttığını söyledi. Ayrıca, "Bu rakam işçinin, işverenin değil; Hazine ve Maliye Bakanının rakamıdır!" diyerek, hükümetin halkın yaşam koşullarını göz ardı ettiğini savundu.

"DOLAR BAZINDA ÖVÜNMEK YETERSİZ"
Saadet Partisi'nin Halkla İlişkiler Başkanı Yunus Emre Yüksel, hükümetin asgari ücreti dolar bazında yükseltmesinin övünülmesi gereken bir durum olmadığını vurguladı. Yüksel, geçmişte düşük döviz kuru ile halkın daha rahat geçinebileceğini ancak bugün asgari ücretle geçinmenin neredeyse imkansız hale geldiğini belirtti. "Bir zamanlar 126 dolarla geçinebilen bir ülke, şimdi 628 dolarla geçinemiyor" diyen Yüksel, asgari ücretin enflasyona karşı yeterli bir artış göstermediğini açıkladı.

"2002 YILINDAKİ 4 LİRA İLE BUGÜNKÜ 4 LİRA ARASINDAKİ FARKI GÖSTERDİK"
Yüksel, 2002 yılındaki 4 liralık alım gücü ile bugünkü 4 liralık alım gücünü karşılaştırarak, ekonomik durumu daha somut bir şekilde gözler önüne serdi. 2002 yılında 4 lirayla 8 paket makarna, 30 yumurta ve 4 dürüm alınabilirken, bugün 4 liraya sadece bir ciklet bile alınamayacağını belirtti. Yüksel, bu örnekle halkın alım gücündeki büyük düşüşü vurguladı.

"İNSANİ ÜCRET TALEP EDİYORUZ"
Saadet Partisi, sadece asgari ücretin değil, genel olarak tüm emekçilerin insanca yaşamalarını sağlayacak bir ücret düzenlemesi yapılması gerektiğini ifade etti. Yunus Emre Yüksel, hükümetin enflasyonu göz önünde bulundurarak asgari ücreti gerçekçi bir seviyeye çıkarması gerektiğini belirtti. "Bizler, asgari ücret değil, insani ücret talep ediyoruz" diyen Yüksel, bu değişikliğin halkın gerçek ihtiyaçları doğrultusunda yapılması gerektiğini söyledi.

"BU ÜCRET ZULÜMDÜR"
Yüksel, açıklamasının devamında, bu asgari ücretin emekçiye zulüm olduğunu, kiraların ve pazar fiyatlarının %60 arttığı bir ortamda, %30’luk bir zammın bile yeterli olmadığını vurguladı. "Kiralar %60, pazar fiyatları %100 arttı, buna rağmen asgari ücretliye %30’luk bir artış yapmak bile teklif edilmemeliydi" diyerek, hükümete tepki gösterdi.

Yüksel;

"Zulüm, emeğe zulümdür. Çocuklarının okul masraflarını karşılayamayan, soğuk evlerde yaşamaya mahkum edilen milyonlarca insan var. Bu zulme son verin" diyerek, asgari ücretin insanca bir seviyeye çekilmesi gerektiğini ifade etti.
SAADET PARTİSİ'NİN ÇAĞRISI: "YANLIŞTAN DÖNÜN"
Saadet Partisi, hükümete seslenerek, emekçilerin ve yoksul halkın gözyaşları içinde bu yanlıştan dönülmesi gerektiğini belirtti. Yüksel;

"Kuru soğana muhtaç ettiğiniz, çocuğuna ekmekten başka bir şey koyamayan milyonlarca insanın gözyaşları sizi boğmadan bu yanlıştan dönün" diyerek, hükümete çağrıda bulundu."
SAADET PARTİSİ'NİN MÜCADELESİ SÜRECEK
Saadet Partisi, asgari ücretin sadece bir rakam olmanın ötesinde, emekçilerin yaşamını doğrudan etkileyen bir faktör olduğuna dikkat çekti. Yüksel, Saadet Partisi olarak, halkın sesine kulak vererek insanca yaşamaya yetecek ücretin sağlanması için mücadeleye devam edeceklerini belirtti. Yüksel ayrıca;

"Şu an elimde bulunan bu 4 lirayı, belki de bir sonraki çay-simit hesabında kullanılır" diyerek, hükümetin halkın gerçek ihtiyaçlarına cevap vermesini talep etti."