Karanlık Günler Bizi Bekliyor

Türkiye'nin tarım sektöründeki gelişmeleri ve sorunları ele alan Teknik Ziraat Danışmanı, Bitki Koruma ve Besleme Uzmanı Ramazan Ayhan, ülkemizdeki üzüm üretimi ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ayhan, mevcut durumun çiftçiler ve üretim için olumsuz sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti.

Teknik Ziraat Danışmanı, Bitki Koruma ve Besleme Uzmanı Ramazan Ayhan, Türkiye'deki üzüm sektöründe yaşanan sorunları ele alarak, geleceğe dair karamsar bir tablo çizdi. Ayhan, büyük firmaların sektördeki etkisini, fiyat düşüşlerini ve üreticilerin karşılaştığı zorlukları detaylı bir şekilde değerlendirdi.

 

 Teknik Ziraat Danışmanı ve Bitki Koruma ile Besleme Uzmanı Ramazan Ayhan, Günışığı Gazetesi Haber Müdürü Gülçin Turgut’a yaptığı açıklamada, Türkiye'deki üzüm sektörünün giderek 4-5 büyük global firmanın kontrolüne geçtiğini belirtti. Ayhan, bu yıl beyaz üzüm fiyatlarının geçen seneye göre daha da düştüğüne dikkat çekerek, özellikle gıda ürünlerinin ithalatının Türkiye’deki üretimi olumsuz etkilediğini ifade etti.

 

KÜRESELLEŞEN FİRMALARIN HÂKİMİYETİ

Ramazan Ayhan, Türkiye'deki üzüm hasadının, büyük oranda birkaç uluslararası firmanın kontrolünde olduğunu belirtti. Türkiye'deki şarap ve rakı üretiminde önemli bir yere sahip olan bu firmalar, hükümetin belirlediği teminat şartları nedeniyle sektördeki diğer firmaların önünü kapattığını söyleyen Ayhan, "Şu anda ülkemizde üzüm toplayan firmalar, toptan alım yapanların bir kısmı şarap yapıyor, bir kısmı rakı yapıyor. 4-5 büyük firma, bakanlıktan SPK’ya 50 milyon lira teminat yatırma şartı getirmiş" dedi.

 

ÜRETİCİLERİN FİYAT BELİRLEME GÜCÜNÜ AZALTMAKTADIR

Ramazan Ayhan, bu durumun, sektördeki rekabeti kısıtlamakta ve küçük üreticilerin pazara erişimini zorlaştırdığını söyleyerek, “Dolayısıyla, sadece birkaç firmanın elinde kalan bu sektör, üreticilerin fiyat belirleme gücünü de azaltmaktadır.”dedi.

 

 

 

DÜŞEN ÜZÜM FİYATLARI EKONOMİK BİR TEHDİT

Ayhan, geçen yıl belirlenen fiyatların bu yıl daha da düşüş gösterdiğini dile getirerek, "Geçen yıl beyaz üzüm fiyatları 16-17 lira civarındaydı, şimdi 10 liraya kadar geriledi" dedi. “Firmaların “almıyoruz” diyerek piyasadan çekilmesi, üreticiler için ciddi bir belirsizlik yaratmakta.”diye konuşan Ayhan, bu durumun, hem üreticilerin hem de tüketicilerin geleceğini tehdit ettiğini ifade etti.

 

REKABETİN OLMAMASI FİYAT BELİRLEME SORUNLARI

Türkiye'de üzüm sektöründe rekabetin eksikliği, yalnızca fiyatların düşmesine değil, aynı zamanda üreticilerin güçsüzleşmesine de neden olacağını belirten Ayhan, "Rekabetin olmaması, bu 4-5 firmanın kendi aralarında anlaşarak fiyat belirlemesine neden olmaktadır" dedi.

 

ÖNLEMLER ALINMALI

Ayhan, bakanlığın sektöre müdahale etmesi gerektiğini kaydederek, "Daha fazla firmanın ruhsat alabilmesi ve rekabetin artması için önlemler alınmalı" dedi.

 

TÜRKİYE'DEN ÇIKMA PLANLARI VAR

Tekirdağ Şarköy ve Elazığ’da ki şarap fabrikasının Türkiye'den çıkma planları olduğuna dikkat çeken Ramazan Ayhan, uygun fiyatlı üzüm bulmanın zorlaştığını ve bunun, birçok firmanın üretimi yurt dışına kaydırmayı düşünmesine neden olduğunu dile getirerek, “ Tekirdağ Şarköy ve Elazığ’da ki şarap fabrikasının Türkiye'den çık İtalya, Azerbaycan gibi daha ucuz üzüm alabilecek ülkelere gitmek için hazırlanmakta, binanın depremden zarar görmesi, hikaye.” dedi

 

KARANLIK GÜNLER BEKLİYOR

Bu bağlamda, Azerbaycan'dan fermente edilmiş veya edilmemiş üzüm suyu ithalatının artması, Türkiye'deki üreticiler için ciddi bir tehdit oluşturduğunu kaydeden Ayhan, "Ülkemizde üzüm üreticilerini karanlık günler bekliyor" diyerek, bu durumun yalnızca bugünü değil, geleceği de olumsuz etkileyebileceğine vurgu yaptı.

KAPSAMLI BİR DEĞERLENDİRME YAPILMASI GEREKİYOR

Ayhan, Türkiye'nin üzüm maliyetlerinin yüksek olduğunu ve bu durumun birçok firmayı yurt dışına yönlendirdiğini belirterek, "Üzüm sektörünün geleceği hakkında kapsamlı bir değerlendirme yapılması gerekiyor" diyerek, bakanlığın bu konuda gerekli adımları atmasının şart olduğunu ifade etti. Ayrıca, ekimin kontrol edilmediği durumlarda, üreticilerin zarar ettiğini belirtti.

 

ÜRETİCİLERE DESTEK VERMESİ ŞART

Ayhan, "İhtiyaçtan fazla ekim yapılması, fiyatların düşmesine yol açıyor. Geçen yıl karpuz fiyatları 5 lirayken, bu yıl 2 liraya kadar düştü" diyerek, devletin bu durumu göz önünde bulundurup, üreticilere destek vermesi gerektiğini vurguladı.

 

GELECEĞE YÖNELİK ENDİŞELER

Ayhan, dışa bağımlılığın artmasının üreticileri zor bir duruma soktuğunu belirtti. "Bu süreçte, devletten ithalat politikalarını gözden geçirmesini talep ediyoruz" diyerek, yerli üretimin teşvik edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Ayhan, ayrıca ithalatın artmasının tarımsal üretimi nasıl etkilediğine değinerek, bu durumun sürdürülebilirliği tehdit ettiğini ifade etti.

 

HAL YASASI PİYASA DÜZENLEMESİ

Ayhan, tezgah fiyatları ile üretici fiyatları arasında ciddi bir fark olduğuna dikkat çekti. "Ciddi manada bir hal yasasına ihtiyacımız var" diyerek, bu yasanın hayata geçirilmesinin önemini vurgulayarak; " satış fiyatıyla alış fiyatı arasında ciddi bir fark olmamalı. Hal yasası ile, her sebze çeşidi batkotu ile satılacak, dolayısıyla kimden hangi köyden ve ne zaman ve kaç paraya alındığı belirlenecek. Hem satış sonrası kimyasal bir kalıntı var ise üreticide sorumlu olacaktır.Dolayısıyla, bu durumu düzeltecek düzenlemelerin acilen yapılması gerekiyor" dedi.

 

 ÜRETENİN FİYATLARIYLA ÇOCUK OYUNCAĞI GİBİ OYNANMAZ

Tarım sektöründeki destek mekanizmalarının yetersiz olduğuna dikkat çeken Ayhan, Ziraat Bankası ve Tarım Kredilerinin işlevsiz hale geldiğini ifade etti. "Şu çok önemli, üretenin fiyatlarıyla çocuk oyuncağı gibi oynanmaz. Çünkü toplum üretmekten vazgeçer. Üreticilere yönelik sağlanan desteklerin artırılması, gelecekte tarımsal sürdürülebilirlik için önemlidir." diye konuşan Ayhan, Devletin, bu konuda daha etkili politikalar geliştirmesi gerektiğini belitti.

 

REKABET KURUMUNU ÇALIŞTIRMALARI GEREKMEKTEDİR

Ayhan, “Tarım kredilerin, özellikle DAP ve Tarım Bakanlığının alımlarını ihalesiz bir şekilde direkt ilgili kit kuruluşundan alıp istedikleri firmaya ihalesiz vermekten vazgeçip, rekabet kurumunu çalıştırmaları gerekmektedir. Bu alım şekli tekrar söylüyorum kanunen ve ticari kurallara göre doğru değildir.” dedi

 

DOĞRU STRATEJİLER GELİŞTİRİLMESİ GEREKİYOR

2024 sezonunun, üreticiler için zorlu bir dönem olacağını belirten Ayhan, devletin bu durumu göz önünde bulundurarak, doğru stratejiler geliştirmesi gerektiğini ifade etti. Üreticilerin, yüksek maliyetler nedeniyle üretim yapıp yapmamayı düşünmeye başladığını belirtten Ayhan, “Girdi maliyetleri yüksekken, üreticilerin nasıl para kazanacağına dair sorular var" dedi.

 

TARIM GİRDİLERİ 2024 YÜZDE 42 ORANDA ARTTI

Üreticilerin, yüksek maliyetler nedeniyle üretim yapıp yapmamayı düşünmeye başladığını belirten Ayhan, “Tarım girdileri 2024 yüzde 42 oranda arttığı ilgili kuruluşlarca açıklanan net orandır. Yani yüzde 42 oranda girdi maliyetleri artan üreticiler enflasyon düşsün diye fiyatların geri çekilmesi karşısında ahvalleri ne olacak?” dedi

TARIMDA ÇALIŞAN NİTELİKLİ ELEMAN EKSİKLİĞİ

Ayhan, Türkiye'deki iş gücü sorununa da dikkat çekerek, "Ülkemizde nitelikli iş gücü eksikliği var" diyerek, tarım sektöründe çalışanların niteliklerinin artırılması gerektiğini vurguladı.

 

Ramazan Ayhan, "Suriyeli işçiler, sektörde yeterli kaliteyi sağlayamıyor. Afganları sınır dışı ettik. Bu devlet politikası saygı duyarım ama Suriyelilerden çoban olmuyor. Suriyeliler ekmeğine haram katmadan çalışmıyor ve niteliksizler ama Afganlar öyle değildir." diyerek, bu durumun, üretimin kalitesini olumsuz etkilediğini belirtti.

 

SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ İÇİN ADIMLAR

Ramazan Ayhan son olarak Türkiye’nin üzüm sektörünün geleceğinin, global firmaların etkisinden kurtarılması ve yerli üreticilerin desteklenmesi ile mümkün olduğunu vurgulayarak. "Bakanlığın bu konuda gereken adımları atması, sektörün sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor. Üreticilerin sesinin duyulması ve haklarının korunması gerekiyor." dedi.

 

ETİ İTHAL ETMEK GÜNÜ KURTARMAKTIR

Ramazan Ayhan; ayrıca etin sürekli yurt dışından et getirip Türkiye pazarına vererek fiyatların yükselmesine engel olmanın sadece günü kurtarmak olduğuna dikkat çekerek, “Et maliyetlerinin Türkiye'de nasıl düşürülmesi gerektiği üzerine çalışılmalı. Bunun için en önemli olaylardan biri. Damızlık Düve getirip, orta ölçekli çiftliklere verip bunlardan elde edilen, bir yıl, iki yıl içerisinde elde edilen erkek besi danalarıyla kısa sürede et problemi çözülecektir. Türkiye'de et probleminin en önemli nedeni önceleri yemdi. Ancak şu an değil. Şu an besi yapılacak danaların eksikliği. Örneğin iki yıl önce 10-15 lira olan dana, geçen yıl 50-55, bu yılda 85 lira. Devletin enflasyonu düşsün diye yurt dışına et getirip fiyatlar en azından sabit kalmalı politikasıyla günü kurtarmaya çalıştığı için ve bu fiyatlarla üreticiler besi yapmaya devam ederken mutlaka zarar etmekteler. Bu günü kurtarır, bu tarz önlemler geleceğe pek de moral vermez diye düşünmekteyim.”dedi

 

ÜRETİCİYE UYGUN BESİ DANASI TEMİN ETMEYİ METODU

Ramazan Ayhan; üreticiye damızlık düve verilmesinin ve reyonlardaki et fiyatlarının kontrol edilmesinin dikkat çekerek, “ Karkas etin 400 lira olduğunda, et fiyatlarının 500-600 bandında satıldığını kasaplarda, etin ithalat vasıtasıyla 340 lira kadar çekildiğini ancak kasaplarda halen 500-600 bandında tekrar satıldığı, görülüyor. Dolayısıyla sadece ithalat getirmek çözüm değil. Üreticiye uygun besi danası temin etmeyi metodu. İkincisi de kasaplardaki, et reyonlarında ki fiyatların satış fiyatlarını düzenlemek de önemli. Müdahil olmak gerekir. Bakanlık, devlet gerektiğinde bu tarz çalışmaları ketum bir şekilde yapmak zorunda. Fahiş fiyatlarla satışın özellikle büyük marketlerden başlamak şartıyla önüne geçilmelidir. Tarım kredi kooperatif marketleri açmak çözüm değil. En güzel çözüm demokratik yollarla ancak devletin de devlet baba olduğunu hatırlatır, tarzda mutlaka enflasyonu düşürecek önlemler adına; market satış şartlarını, reyon satış şartlarında ciddi manada bir ele almak gerekir. Yüksek satanlara da cezalar verilmesi gerekir diye düşünmek.” Diye konuştu.

Mavi Haber Merkezi

Bakmadan Geçme