Maden'de Yanlışlar Düzeltilsin Mağduriyet Giderilsin!

İlçede yaşanan yıkımlara ve evlerin boşaltılmasına karşı çıkmadıklarını sadece vatandaşın mağduriyetlerinin giderilmesini istediklerini söyleyen Başkan Lütfiye Gürgün, 2019’da evlerinden çıkarılan vatandaşların halen konutlarının teslim edilmediğini söylerken, ayrıca bir an önce konteyner kenttin kurulması gerektiğini kaydetti.

Elazığ’ın Maden İlçesinde doğal olmayan heyelan riski nedeniyle 500 civarında mesken ve işyeri için yıkım kararı alınmış ve süreç başlatılmıştı. Maden’de vatandaşlar ev ve işyeri tahsisi yapılmaksızın başlatılan bu yıkım süreci çok ciddi mağduriyetlere neden olmuş ve Madenli vatandaşlar acil bir çözüm üretmeleri hususunda siyasilere destek taleplerinde bulunmuştu.

Maden ve Köyleri Stratejik Araştırma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Lütfiye Gürgün, Maden’le ilgili sorunların yeni bir süreç olmadığını yıllardır vatandaşların evlerinden çıkartıldıklarını ancak 2019’da evlerinden çıkarılan vatandaşların halen konutlarının teslim edilmediğini söyledi.

VATANDAŞI 5 YIL BEKLETEREK BÜYÜK MAĞDURİYET OLUŞTURDULAR

Maden ve Köyleri Stratejik Araştırma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Lütfiye Gürgün, 2019’da evlerini boşaltan vatandaşlara konutların verilmediği söylerken aradan gecen 5 yılda ki fiyat farkına dikkat çekti. Gürgün, 2020 yılında bir evin maliyetinin 200-300 Bin TL olduğunu günümüz de ise fiyatların 2-2 buçuk milyon olduğuna vurgu yaptı. Vatandaşı 5 yıl bekleterek büyük mağduriyet oluşturduklarına vurgu yapan Başkan Gürgün,  ilçede oturan vatandaşların yeni fiyatları ödeyecek bütçeleri olmadıkları kaydederek, bu konu da iyileştirme yapılması gerekildiği söyledi.

YENİ GELEN BİR SÜREÇ DEĞİLDİ

Lütfiye Gürgün, sorunların 2016’da başladığını söyleyerek, “Hasar gören 510 tane evimiz vardı. AFAD’a müracaat eden insanlarımız oldu. 2016'dan başlayan 2018'de tamamen zirve yapan hafriyattan dolayı yaşanan sıkıntılar vardı. O dönem içerisinde 2019 yılında Camikebir Mahallesi'de yaşayan insanlar suyunuzu elektriğinizi keseriz noktasında birazcık psikolojik baskıyla insanları oradan çıkarttılar. Ama orada yaşayan belli bir aileler kaldı. Çarşı merkezinde kimse boşaltmadı, esnaflar boşaltmadı. 2024 yılı geldi henüz AFAD evleri bile tamamen tamamlanmış durumda değil.” dedi.

HENÜZ AFAD EVLERİ TAMAMLANMAMIŞ

İnsanların çıkartılması noktasında bir baskı uygulandığını dile getiren Lütfiye Gürgün, “2024 yılı geldi henüz AFAD evleri tamamen tamamlanmış durumda değil. Kaymakamlıktan gelen belli yazılar noktasında çıkarılma süreçleri var. Konteynerler geldi. Bizim askerlik şubesi, Çaylık dediğimiz mevkiye konteynerler üst üste konuldu. Henüz bir alan oluşturulup konteynerler yerleştirilmedi. Sadece insanların çıkartılması noktasında bir baskı uygulanıyor.” şeklinde konuştu.

BİZ DEVLETİN VERDİĞİ KARARA KARŞI ÇIKMIYORUZ

Devletin verdiği karara karşı çıkmadıklarını sadece vatandaşların mağduriyetinin giderilmesini istediklerini söyleyen Lütfiye Gürgün, “Maden lisesi yıkımı başlandı. Halk kamuoyunda da gördüğünüz gibi belli noktalarda eylem yaptılar, yıkılmaması noktasında. Artık karar verilmiş. Biz devletin verdiği karara karşı çıkmıyoruz. Sadece yapılan yanlışlıkların ve haksızlıkların mağdur olan insanların kısa süre içerisinde haklarının verilmesini istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

BİRLİK BERABERLİK YOK

Lütfiye Gürgün, ilçede çok fazla sorunlar varken birlik ve beraberliğin olmayışını söyleyerek, “Birlik beraberlik yok. 2018’de platformla oluşturdum platformla birlikte bir STK süreci oldu. Aradan 6-7 yıl geçti. Köprü açılışında olsun her ne noktada olursa. İster siyasi ister bürokrasi iradeyi karşıma alıp ben sadece bu insanların hakkını savundum. Ben savunurken, bir çok kişi bana değmeyen yılan bin yaşasın dediler.” dedi.

SESSİZ KALINDI

Lütfiye Gürgün, yıllardır sorunlara sessiz kalındığını özellikle geçmiş dönem milletvekillerinin de konuya kayıtsız kaldığını belirterek, “ Yeni gelen bir süreç değildi. Sessiz kalındı. Sadece seçim süreci içerisinde gelip vaatlerde bulundurlar. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde soru önergesi veren vekilimiz belli. Onun dışında Maden'le ilgili verilen soru önergelerine bile el kaldırmayan, onay vermeyen birçok mevcut siyasetçilerimiz oldu. Bu dönemden  önceki  siyasetçilerimiz için diyorum. “ şeklinde konuştu.

DAYATMALARA KARŞI DİRENDİK

Sorunların büyüyerek Maden’in çarşı merkezine kadar geldiğini dile getiren Lütfiye Gürgün, “Şimdi öyle bir noktaya geldik ki çarşı mahallesi riske girdi. Çarşı merkezi bittiği zaman bu insanların burada iki göz evi de olsa yine mağduriyet yaşayacaklar. Birlik beraberlik yok. Ben Maden Eski Belediye Başkanı Orhan Yavuz döneminde encümendim. Bizler bu dayatmalarla karşı karşıya kaldık ama biz sonuna kadar direndik. Mücadele ettik. AFAD evlerinin yapılıp teslim edilmesi için.” dedi.

SEÇİMLERDE VERİLEN SÖZLER UNUTULDU

Seçim süreçlerinde sözler verildiğini ama verilen sözlerin tutulmadığını kaydeden Lütfiye Gürgün,“Seçim sürecinde iktidar partisinin bize verdiği sözler vardı. Çarşı merkez yıkılmayacak, insanlar mağdur edilmeyecek Maden’e kentsel dönüşüme girecek. Ne yazık ki verilen sözler unutulduğu gibi, iki ay içerisinde yıkılma başlandı.” diye konuştu.

KONTEYNER KENT KURULMALI

Kısa zamanda yapılması gereken eksikliklere değinen kaydeden Lütfiye Gürgün, “Kısa süre içerisinde AFAD ve TOKİ evlerinin tamamlanması lazım. Kısa sürede mağdur edilen insanlarımızın haklarının verilmesi lazım. Konteynerler üst süte duruyor. Bir alan oluşturulup oraya bir yerleşim alanı olarak kurulması gerektiği noktasında taleplerimiz var. Konteyner kent kurulmalı.”dedi

‘EY MADEN HALKI!’ DİYEN SİYASETÇİLERE SESLENİYORUM

“Ey Maden Halkı! diyen siyasetçilere sesleniyorum” diyen Lütfiye Gürgün, “Trafonun orda durup karşı mahalleyi göstererek, kentsel dönüşüme girecek buralar ‘Ey Maden Halkı’ diyen siyasetçilere sesleniyorum. Kentsel dönüşümü bırakın, mevcut olanı da yıkıp, bitiriyorsunuz.  Maden Yer altı kaynakları olarak çok zengin bir ilçe ama küçük bir ilçe.  Bu küçücük ilçede de küçük bakkallar var, bakın bakkal diyorum insanlar buralardan evlerine ekmek götürmeye çalışıyorlar. Ama artık bu ekmeği de götüremiyorlar bu insanlar. Bu mağduriyetin kısa bir süre içerisinde kontrol edilmesi gerekiyor. Verilen sözlerin en kısa süre içerisinde de yerine gelmesi gerekiyor.” diye konuştu.

ARTIK SON NOKTAYA GELDİ

Siyasi ve bürokrasi noktasında çözüm üretilmesi gerekildiğini kaydeden Lütfiye Gürgün, “Burada ki insanlar, eylem yapmayı düşünmüşler. Bu eylemler hep yapıldı zaten. Ama o zaman çok duyarsız kaldı bu insanlar. Artık son noktaya geldi. Halk nezdinde geç kalındı. Siyasi ve bürokrasi noktasında kısa süre içerisinde çözüm üretilebilir.”dedi.

2019 YILINDA BOŞALTILAN EVLER, O DÖNEMİN FİYATIYLA TESLİM EDİLSİN

Özellikle 2019 yılında evlerinden çıkartılan vatandaşların fiyat farkından mağdur olduğuna dikkat çekerek, “ 2019 yılında insanların evlerinden boşaltılması noktasında tebligat sonra insanlar o mahalleyi boşalttılar. O dönem evler yapılmış olsaydı maliyetleri daha ucuza mal olacaktı. Ortalama 250-300 Bin arasıydı. Ama şimdi 2-2,5 milyondan bahsediyorlar. Bu aradaki fark çok büyük bir fark. Bununda ele alınması lazım. Eski fiyat üzerinden gidilmesi lazım. Yoksa insanlar çok mağdur olurlar. Çünkü emekli insanlar onlar. Çok fazla geliri olmayan insanlar. Elazığ’da 2020 depremi oldu 2022’de evler teslim edildi. Bizim ödeyeceğimiz miktar 250-300 Bin TL arası bir maliyet çıktı. Ama şimdi yapılan evlarde 2-2,5  milyon TL çıkıyor. Burada ki evlerde 2019 yılından boşaltıldı. 1,5-2 yıl içinde yapılmış olsaydı. 2020'de olsaydı maliyeti 250-300 Bin TL olacaktı.” dedi.