Paran Kadar Adamsın!

Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı Cezmi Orkun, yazılı açıklama yaparak, Ak Parti hükümetini suçlayarak, vatandaşın bu konuda çaresiz olduğunu söyledi.

Ak Parti'nin halkı yalnız bıraktığını ifade eden Orkun, pahalılık, yoksulluk, sömürü, soygun, yargısız infaz, terör dalgalarıyla boğuşan halkın zaman zaman meydana gelen doğal afetler karşısında da yalnızlığa mahkum edildiğini belirtti.

"HALKIMIZ NE YAPACAĞINI ŞAŞIRMIŞ"

Orkun; "Bilmelisiniz ki bir ülkenin çöküşüne dair emarelere baktığınızda; önce ahlak sonra siyaset, ticaret, kültür ve sosyal hayat çöker. Çöküşün temelinde ise ahlaksızlık, kayırmacılık ve kazanma hırsı yatmaktadır. Tüm bu işaretler AKP’nin kötü yönetimi ile her alanda yaşanmakta ve halkımız ne yapacağını şaşırmış durumda. Pahalılık, yoksulluk, sömürü, soygun, yargısız infaz, terör dalgalarıyla boğuşan halkımız zaman zaman meydana gelen doğal afetler karşısında da yalnızlığa mahkum edildi. Böyle bir durumda halkımız tüm gücüyle yaralara merhem olmaya çalışırken bazı vicdan yoksunu insanlar bu durumdan yararlanmaya çalışırken AKP yönetimi görmez, duymaz pozisyonunu korudu.

"İNSANLIK KALMAMIŞ"

Halk ezilmiş, yoksullaşmış, muhtaç hale gelmiş, ahlak çürümüş, insanlık kalmamış, ekonomi çökmüş umursamaz bile. Kendilerine dokunmadığın sürece bin yaşa… AKP hükümeti ve destekçilerinin tek derdi var, o da kendi iktidarını, itibarını ve gücünü korumaktır. Bunun için, siyasi ve maddi güç peşinde koşan trol kesimin destekleriyle de ülke sorunları, ortaya atılan magazinsel olayların ardına gizlenmekte. Bana göre ulvi değerlerini yitiren bu kesim için “paran kadar adamsın” anlayışı hakimdir. Halkımız ise iktidar zulmü karşısında suskunluğunu sürdürmeye devam ediyor. Bunlara ulu önder Atatürk’ün “Asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan, halkını esir eden, içerdeki cephenin suskunluğudur.” Sözünü hatırlatırım.

"VATANDAŞI ZEHİRLİYORLAR"

Tarımda kendi kendine yeten ülke şimdi tüm gıda ürünlerini ithal ediyor, doğalgaz ve elektrik zamları nedeniyle faturalar el yakıyor, dedeler torunlarını, ebeveynler evlatlarını sevindiremiyor adeta kaçıyor, açlık ve sefalet işe boğuşan halk vergi artışlarıyla cezalandırılıyor, yer altı ve yer üstü madenlerimiz yok pahasına yabancılara teslim ediliyor, altın ocakları çevre ve insanlarımızı zehirliyor, Akkuyu NGS bir RUS üssü halini alıyor,
gelecek nesil yap-işlet-öde yolu ile borçlandırılıyor, akıl ve bilimden yoksun yatırımların bedelini halkımız ödüyor, yasaklar-yolsuzluklar ve yokluklar artıyor, adaletsizlik devlete olan güveni yok ediyor, yasama-yargı işlevsiz hale getiriliyor, dindar kesim dincilerin sermayesi oluyor. Tüm bu olumsuzluklar karşısında halkımız şaşkın ve çaresiz.

"YETER ARTIK"

Ülkemiz de ekonomide, siyasette, ahlakta, tarımda ve sanayide çöküşü hızlandıran ve insanlarımızın geleceğini karartan AKP iktidarı, geçmişte yaşanan olayları (ki haini vatansever, vatanseveri hain gösterme gibi) saptırarak kutuplaşmaya adeta benzin dökerek yarattığı yangın üzerinden siyasi rant peşinde koşuyor. Ülke ve insanlar kaybediyor, saray ve eşrafı kazanmaya devam ediyor. Ancak aziz milletimiz ne yazık ki sadece seyrediyor.
Bunlara bir kez daha “yeter artık. Sizlere değer veren siyasilere değer verin diye” sesleniyorum. Alternatif yok diye bir mazaretin ardına sığınma, alternatif var yeter ki gör ve bu çöküşe dur de. DOĞRUsu bu.

"AMPÜL PATLADI, ORTAM KARANLIK"

Ampül patladı artık, ortam karanlık… Toplumun tüm kesimlerinin bu çöküşe itirazlarından, şikayetlerinden, beklenti ve umutlarından doğacak yeni bir gelecek sunmak, insanlarımızın rahat ve huzurunu temin etmek ancak, partileşmeden önce içinde yer aldığım çoban ateşlerini bir araya getirip Türkiye’yi aydınlatacak bir projektöre dönüştürmekle mümkündür. Böyle bir çözümü, ülkenin çöküşünden sorumlu başta AKP iktidarı olmak üzere bu meclisten beklemek hamsinin kavağa çıkmasını beklemekle eşdeğerdir. Kim çözer derseniz, çöküşü önleyerek ülkeyi aydınlatacak bilgi ve beceri yuvası, çoban ateşi hareketi anlayışını siyasi zemine aktaran ve bu meşaleleri taşıyan DOĞRU PARTİ kadrosu." diye konuştu.

Mavi Haber Merkezi

Bakmadan Geçme