• Haberler
  • Genel
  • Prof. Dr. Feyzi Bingöl'den Çarpıcı Açıklamalar

Prof. Dr. Feyzi Bingöl'den Çarpıcı Açıklamalar

Fırat Üniversitesi Eski Rektörü ve Yer Bilimci Prof. Dr. Feyzi Bingöl, Türkiye'nin en aktif fay hatlarından biri olan Kuzey Anadolu Fay Zonu ve Doğu Anadolu Fay Zonu üzerine yaptığı açıklamalarla, Elazığ ve çevresindeki deprem riskine dikkat çekti.

Fırat Üniversitesi Eski Rektörü ve Yer Bilimci Prof. Dr. Feyzi Bingöl, Elazığ’ın büyük deprem riski taşıyan bir bölge olduğunu vurguladı. Kuzey Anadolu Fay Zonu ve Doğu Anadolu Fay Zonu’nun etkisi altındaki Elazığ için alınması gereken önlemleri sıralayan Prof. Dr. Feyzi Bingöl, deprem dirençli yapılar inşa edilmesinin ve halkın deprem bilinciyle eğitilmesinin önemine vurgu yaptı.

Fırat Üniversitesi Eski Rektörü ve Yer Bilimci Prof. Dr. Feyzi Bingöl, Elazığ ve çevresindeki deprem riski hakkında www.gunisigigazetesi.net’a açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin deprem gerçeğini her fırsatta dile getiren Bingöl, Elazığ’ın da bu gerçeğin merkezinde yer aldığını belirtti. Prof. Dr. Feyzi Bingöl, Elazığ’ın, büyük fay hatları üzerinde bulunan  bölge olarak depreme hazırlıklı olması gerektiğini söyledi.

20. VE 21. YÜZYILDA
Yer Bilimci Prof.Dr. Feyzi Bingöl, Türkiye’deki büyük fay hatları ve gelecekteki olası risklere dair önemli değerlendirmeler yaparak,

“Dünyamız irili ufaklı birçok levhadan oluşmaktadır. Bu levha sınırları boyunca levhalar birbirine göre hareket etmektedir. Harekete bağlı olarak da depremler oluşmaktadır. Kuzey Anadolu Fay Zonu ve Doğu Anadolu Fay Zonu Anadolu levhasını güneyde Arap levhasından, kuzeyinde ise Avrasya levhasından ayırmaktadır. Bu iki önemli aktif fay zonunun dışında Ege bölgesi, İç Anadolu bölgesi ve Doğu Kuzeydoğu Anadolu’da da önemli aktif faylar bulunmaktadır. Bu aktif faylar boyunca depremler meydana gelmektedir. Ayrıca İskenderun Körfezinden başlayarak Hakkari’ye kadar kuzeye doğru bir yay çizerek uzanan Güneydoğu Anadolu Bindirme Kuşağı da deprem üreten bir zonu oluşturmaktadır. 20. ve 21. Yüzyılda Türkiye deprem gerçeği ile birkaç defa karşı karşıya geldi.” dedi.
TOPLAM 11 ÖLÜMCÜL VE YIKICI DEPREM MEYDANA GELDİ
Türkiye'nin deprem gerçeğini her fırsatta dile getiren Prof.Dr. Feyzi Bingöl,

“20.Yüzyılda (1900-2000 yılları arası) Türkiye’de meydana gelen 6’dan büyük depremlerin çoğunlukla Kuzey Anadolu Fay Zonunda (KAFZ) ve Eğe Bölgesinde meydana geldiklerini görmekteyiz. Bu yüzyılda KAFZ üzerinde büyüklükleri 7.0 ve üzeri toplam 11 ölümcül ve yıkıcı deprem meydana gelmiştir.”dedi.
DOĞU ANADOLU FAY ZONU
Prof. Dr. Feyzi Bingöl, Elazığ’ın, sadece Kuzey Anadolu Fay Zonu'na değil, aynı zamanda Doğu Anadolu Fay Zonu’na da yakın bir konumda olduğunu ifade ederek,

“2000 yılından bugüne kadar ise Doğu Anadolu Fay Zonu (DAFZ) üzerinde 5’den büyük toplam 7 deprem meydana gelmiştir. Bunlarda en önemlileri ise 24 Ocak 2000 Sivrice-Elazığ (Mw6.8)  ve 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli (Mw7.8 ve 7.6) depremleridir. Ayrıca 2011 yılında bu fay zonlarının dışında Van depremi yaşanmıştır. 20. ve 21. Yüzyılda Türkiye’de meydana gelen depremlerden 100.000 den fazla can kaybı, yüzlerce milyarlık ekonomik kayıplar meydana gelmiştir.”diye konuştu.
DİRENÇLİ KENTLER İNŞA EDECEĞİZ
Depremlerin ölüm, yaralanma başta olmak üzere önemli hasarlara neden olduğu kaydeden Prof. Dr. Feyzi Bingöl,

“Tüm bu veriler depremin ülkemizin bir gerçeği olduğunu, bunlardan kaçmamızın mümkün olmadığını göstermektedir. Depremler ölüm, yaralanma başta olmak üzere önemli hasarlara neden olduğu gibi, ekonomiyi, eğitimi, sağlığı, işsizliği ve şehrin yaşanabilir olma özelliğini de olumsuz yönde önemli ölçüde etkilemektedir. Depremleri durdurmak mümkün olmadığına göre, deprem dirençli kentler inşa ederek şehirlerimizi daha yaşanabilir bir hale getirmemiz mümkün olacaktır.“şeklinde konuştu.
8 MART 2010 KOVANCILAR DEPREMİ
Prof.Dr. Feyzi Bingöl, 8 Mart 2010 Kovancılar Depremine değinerek,

“Bölgemize bakacak olursak; 8 Mart 2010 Kovancılar Depremi (Mw6.1) ile bölgede önemli enerji boşalımı olmuştur.” dedi.
40 KM YAKININA KADAR OLAN KISIM KIRILMIŞTIR
Sivrice depremi ve Kahramanmaraş depremlerine değinen Prof.Dr. Feyzi Bingöl,

“24 Ocak 2020 tarihinde meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki deprem sonrası Sivrice’den güneydoğuya doğru Doğanyoluna (Malatya) kadar kısım kırılmıştır. 7.8 ve 7.6 büyüklüğündeki 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremleri ile Hatay’dan kuzey doğuya doğru Sivrice depreminin güneybatı ucundan 40 km yakınına kadar olan kısım kırılmıştır. “ifadelerini kullandı.
KALE-MALATYA DEPREMİ
16 Ekim 2024 tarihinde meydana gelen Kale-Malatya depreminin Sivrice ve Kahramanmaraş depremlerinin sonuc oluşan deprem olduğunu dile getiren Bingöl, “Bu üç deprem en fazla uçlara doğru bir miktar enerji trasferine neden olmuştur. 16 Ekim 2024 tarihinde meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki Kale-Malatya depremi Sivrice depremi ile Kahramanmaraş depremlerinin sonucu oluşan kırıklar arasında kalan 40 km lik kırılmamış kısmın kırılmasına neden olmuştur. “dedi

ARTÇILARI ZAMAN ZAMAN OLUŞACAKTIR
Doğu Anadolu Fay Zonu'ndaki büyük bir kısmın kırıldığını kaydeden Prof.Dr. Feyzi Bingöl,

“Tüm bu depremler Doğu Anadolu Fay Zonunun önemli bir kısmının kırıldığını, kısa sürede bu kısımda 6 dan daha büyük bir deprem beklenmemektedir. Ancak gerek Elazığ, gerekse Kahramanmaraş depremlerinin artçıları zaman zaman oluşacaktır.” şeklinde konuştu.
BÖLGEMİZDEKİ DİĞER FAYLAR
Malatya-Ovacık Fay Zonu ve Yedisu Fayına değinen Prof.Dr. Feyzi Bingöl,

“Bölgemizdeki diğer faylara bakacak olursak. Bölgemizde farklı büyüklüklerde deprem üretebilecek faylar bulunmaktadır. Bazı bilim insanları Malatya-Ovacık Fay Zonu (MOFZ) ve Karlıova (Bingöl)-Erzincan arasındaki Yedisu Fayının deprem üretme potansiyelinin arttığını ve bu iki fay üzerinde deprem beklediklerini belirtmektedirler.” Diye konuştu.
MALATYA-OVACIK FAYI AKTİF
Malatya-Ovacık Fayı çok eski bir fay olup halen aktif olduğunu dile getiren Prof.Dr. Feyzi Bingöl,

"Bu Fay yaklaşık 7-6 Milyon yıl ile yaklaşık 3.5 milyon yıl arasında Anadolu levhası ile Arap Levhasının sınırını oluşturmakta idi. Ancak Doğu Anadolu Fayının meydana gelmesi ile bir sınır değişmiştir. MOFZ nun yıllık kayma miktarı yaklaşık 1.2-2mm arasındadır. Bu da Doğu Anadolu Fay Zonunun  yıllık kayma hızına (8-9mm) göre çok azdır. Bu Fay üzerinde yapılan araştırmalarda bu fayda geçmişte 7 büyüklüğündeki deprem izlerine rastlanılmamıştır. Sadece fayın uzunluğuna bakarak kaç büyüklüğünde deprem üreteceği konusunda fikir üretmek yeterli değildir. Bu nedenle bu fay üzerinde kısa zaman içerisinde 7 den büyük deprem olabilir demek çok zordur.”dedi
YEDİSU FAYI KIRILMAMIŞTIR
Yer Bilimci Prof.Dr. Feyzi Bingöl, Yedisu Fayı, Kuzey Anadolu Fayı'nın doğusunda, Erzincan Havzası ile Bingöl iline bağlı Yedisu ilçesi arasında yer aldığını kaydederek,

“Yedisu Fayı, Kuzey Anadolu Fayı'nın (KAF) doğu kesiminde Erzincan Havzasının doğusu ile Bingöl iline bağlı Yedisu ilçesi arasında yer almaktadır. 20. yüzyılda, KAF'ın hemen hemen tümü büyük depremlerle kırılmıştır; yaklaşık 75 km uzunluğundaki Yedisu fayı kırılmamıştır. “dedi.
YEDİSU FAYI'NIN DEPREM TEHLİKESİ TAŞIYOR
Fayın son kırılmasının 1784 yılında gerçekleştiğini ve üzerinden 240 yıl geçtiğini belirten Bingöl, Yedisu Fayı üzerinde büyük bir depremin beklendiğini vurgulayarak,

“Yedisu Fayı'nın en son 1784 yılında kırıldığı ve üzerinden 240 yıl geçtiği biliniyor. Yapılan analizler, Kuzey Anadolu Fayı'nın deprem tekrarlama periyoduna göre, Yedisu Fayı'nın deprem tehlikesi taşıdığını vurgulamaktadır.” dedi.
KARAKOÇAN, KOVANCILAR, PALU VE ARCAK
7’den büyük bir deprem oluştuğunda özellikle Karakoçan, Kovancılar, Palu ve Arcak İlçe ve köylerini etkileneceğini dile getiren Yer Bilimci Prof.Dr. Feyzi Bingöl,

"Bu doğrultuda, kırılması beklenen fayın Mw7 civarında ki büyüklüğünde bir depremin oluşabileceği öngörülmektedir. Bu fay zonunda oluşacak 7 den büyük bir deprem oluştuğunda özellikle Karakoçan, Kovancılar, Palu ve Arcak İlçe ve köylerini etkileyecektir. “ dedi.

Mavi Haber Merkezi

Bakmadan Geçme