Bızmışen veya Bizmişen eski adıyla bildiğimiz, Bızmışen - Sarıçubuk köyüne 04 Eylül 2024 tarihinde Elazığ Belediyesi İmar komisyonu tarafından köy yerleşkesi planı yapıldı.
Teknolojinin bu kadar geliştiği dönemde Bızmışen’in nerede olduğunu bilmeyen hemşerilerimize hemen koordinatları yazalım.
Bızmışen - Sarıçubuk 38° 40′ 0″ Kuzey ile 39° 7′ 59″ Doğu GPS koordinatlarındadır.
Köy yerleşkeleri bizlerin hafızalarında olduğu şekliyle, özel idareye ait olan köy yerlerinde yerleşim planı hazırlamak olarak kalmıştır.
Vali beyin emri ile köy yerleşme alanı tespit komisyonu oluşturulur.
Vali yardımcısının başkanlığında; Milli emlâk müdürlüğü, Bayındırlık ve iskân müdürlüğü, Tarım Orman ve Köy işleri Bakanlığı il müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğünden birer teknik eleman ile köy temsilcisinden oluşur.
Köy muhtarı bu yerleşke planı için en önemli aktördür. Çünkü muhtarlar bulunmuş oldukları bölgeyi ve o bölgede yaşayan ahaliyi tanır ve yerleşim yerlerine hâkim olan kişidir.
Sözü fazla uzatmadan söylemek istediğim şey, köy yerleşkesi planı yapılırken birden fazla kurumdan detaylı teknik görüş alınır ve en doğru karar verilir.
Amacım, yukarıda verdiğim bilgilerin neden önemli olduğunu ve Elazığ Belediyesi’nin imar komisyonundan çıkan Bızmışen - Sarıçubuk köyü için köy yerleşkesi planının doğru ve adil olmadığını yukarıdaki bilgilerden hiza alarak sizlere ispat etmektir.
Bızmışen - Sarıçubuk köyü ortalama 3000-3500 dönümlük alan içerinde bulunan yerleşim alanıdır.
Bu alanın sadece 550 dönümü köy yerleşkesi olarak Elazığ Belediyesi meclis imar komisyonu tarafından 04 Eylül tarihinde planlanmış ve onaylanmıştır.
2500 dönüm içerisinde bulunan ahali ayrıştırılmış ve mağdur edilmiştir.
Daha enteresan olanı ise 442 sayılı köy kanunun 2.maddesine göre okul, sağlık ocağı ve cami köy yerleşkesi içerisinde olmak zorundadır. Sarıçubuk köy yerleşke planında ise cami, okul ve sağlık ocağı köy yerleşkesi planına dâhil edilmemiştir.
550 dönümlük yerleşke alanının içerisine dâhil edilen alanın ortalama % 57 - 58’lik bölümü tarla. Yani bu alanda herhangi bir yerleşim yeri mevcut değil.
Yukarı da bahsettiğimiz “Köy yerleşke planları hazırlanırken en önemli aktörlerden biri muhtarlardır” cümlemizin aksine Sarıçubuk köy muhtarının ise bu planlamadan haberi bile yok.
Buradan şu sonucu çıkarırsak yanlış tespit yapmış olmayız diye düşünüyorum.
Bızmışen – Sarıçubuk köyünün Elazığ Belediyesi tarafından köy yerleşkesi planı yapılırken doğru düzgün hiçbir kurum ve haritacıdan teknik bilgi desteği almadığı gibi mahalle muhtarından bile hiçbir görüş almadığı görülmüş, kerhen yapılmış, “Ben yaptım oldu” mantığıyla hayata geçirilmiş yanlış ve adil olmayan bir projedir.
Köy yerleşkesi oluşturulmasında ki maksatlardan biri de, köy sakinlerinin olası mağduriyetlerini gidermek iken çok sayıda yeni mağdur oluşturmak, yerleşke oluşumunun amacına aykırıdır.
Paki bey, köy yerleşkesi ahaliye ne gibi avantajlar sağlıyor da siz adaletsizlikten bahsediyorsunuz?
Köy yerleşkesi planı içerisinde olan araziler daha küçük parsellere bölünebiliyor ve bu küçük parsellerin içerisine ev yapıla biliniyor.
İsterseniz şöyle bir empati yapalım ve adaletsiz kavramını neden sürekli kullandığımı hep birlikte anlayalım.
O bölgede 30 yıldır yaşayan biri olarak kocaman tarlanın içerisine yapmış olduğunuz küçük evinizi büyütemiyorsunuz ve tarlanızı da bölemiyorsunuz. Ama üzerinde hiçbir yapı olmayan tarla köy yerleşkesine dâhil olduğu için sizin faydalanamadığınız tüm imkânlardan tarla sahipleri faydalanabiliyor.
Bunun adı bana göre adaletsizlik size göre ne?
“Peki, Paki Bey sizce ne yapılmalıydı?”
Bence, Bızmışen - Sarıçubuk köyünde üzerinde hane olan her yer, köy yerleşkesine dâhil edilmeliydi.
Ve ya, 3500 hektarlık Poyraz köyü gibi tüm alan köy yerleşkesine dâhil edilebilirdi.
Köşemizden Elazığ Belediye Başkanımız Şahin Şerifoğulları’ndan, bu projenin daha sağlıklı ve adil olması için üzerine düşeni yapmasını ve yol yakınken bu projenin düzeltilmesini rica ediyoruz.
Henüz daha Vali Bey bu projeyi onaylamamışken, bir an evvel bu adaletsizlikten dönülmesi herkesin arzusudur.
Belediye Başkanımıza “Orada ki yaşayan insanların mağduriyetini gidermek sizlere düşer diyoruz” ve beklemeye geçiyoruz.