ESKİYE RAĞBET OLSA!
Cahit Zirgüleli
Şu atasözleri ne zaman ortaya çıktığı bilinmese bile her döneme her olaya cuk diye oturuyor. Demek ki atalarımız uzun zaman toplumu gözlemlemiş, elde ettikleri gözlem sonuçlarını süzgeçten geçirmiş ve bunu atasözleri şeklinde formüle etmişler.
Benim sevdiklerimden birisidir “Eskiye rağbet olsa bitpazarına nur yağardı.” sözü. Ne zaman günümüz gençliğini eleştirmeye kalksam aklıma hemen bu söz gelir ve susarım. Ancak okuyucum bilir ki Cahit Zirgüleli araştırmacı bir yazardır. Bir konu onun radarına girmişse mutlaka bilimsel verilerden yararlanarak bu konuyu açıklamaya çalışır.
Tam da okuyucumun zihninden geçirdiği gibi yaptım ben de. Hemen bilgisayarın karşısına geçtim bilimsel araştırmanın ilk adımı olan
Google’a kuşak yazdım, işte sonuç:
Yirmi birinci yüzyılda kuşak sınıflaması: 1.Gelenekselciler (traditionalists) 2.Bebek patlaması (baby boomers) 3.X kuşağı 4. Y kuşağı 5.Z kuşağı
“Gelenekselci” olarak değerlendirilen kuşak 1925-1945 arası doğanlar. Bu kuşak, Türkiye açısından düşünüldüğünde en şanssız kuşak. Bu kuşak hem Türkiye’de hem dünya genelinde yaşanan ekonomik sıkınlar, kıtlık ve açlık, işsizlik, tasarruf etme gibi yaşam koşullarına maruz kalmış. Bu kuşaktakiler denge ve düzene itaat eden bir yapıya sahipmiş ve ömür boyu aynı çalışmayı tercih ederlermiş. Rahmetli babam bu kuşaktandı. Her sofraya oturduğumuzda yaşadığı kıtlık yıllarını anlatır, tasarruf etmenin önemini vurgulardı.
Baby boomers kuşağını, 1946-1964 yılları arasında doğan kişiler oluşturuyormuş. Bu isim İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonraki "nüfus patlaması" yıllarında doğan bebeklerden dolayı verilmiş bu kuşağa. Bu kuşaktakiler de bir önceki kuşağa benzer özelliklere sahipmiş. Sadık, sabırlı ve kanaatkâr imişler.
X kuşağını 1965-1979 yılları arasında doğan kişiler oluşturmaktaymış. Bilgisayarla ilk tanışan kuşak bu kuşak. Dolayısıyla iş yaşamında X kuşağı yönetici konumuna geldiğinde bilgi ve iletişim teknolojileri hızla gelişmiş ve etkileri kuşaklar üzerinde köklü değişimlere yol açmış. Bu kuşaktakiler; çok stresli işlerden uzak durmaya çalışan, işi sadeleştiren ve yaşamak için yaptığı işten keyif alan, süreçlere karşı sabırlı bir tutum içerisinde, kanaatkâr, otorite ve kurallara saygılı kişilermiş.
Y kuşağının doğum yılları aralığı hiçbir parametre ile sınırlandırılmamış. Dijital medyanın cazibesiyle büyüyen ilk kuşak olma özelliğine sahip Y kuşağı. Bu kuşaktakilerin çoğu, beş yaşından önce bilgisayarla tanışmış. Akıllı, özgürlüklerine düşkün, teknoloji tutkunu ve teknoloji kullanımını iyi bilen, şu ana kadar yaşamış en eğitimli, teknolojiye en açık, her şeyi bilgi kaynaklarından öğrenebilen, global olarak dünyayı keşfetmeye çalışanların kuşağıymış Y kuşağı. Bu kuşaktakiler, otoriteye karşı saldırgan bir tutuma sahip, şeffaf ve adaletli yönetim anlayışını benimseyen, sabırsız ve yenilikçi bir karaktere sahipmiş.
2000-2020 yılları arasında dünyaya gelenler Z kuşağı olarak isimlendiriliyor. “İnternet kuşağı” olarak da adlandırılan bu kuşak, yeni teknolojik imkânlarla iletişim ve ulaşım kolaylıkları ile hep bir arada bulunmaktaymış. Uzaktan da ilişki kurabildikleri için yalnız yaşadıkları ve yaşayabilecekleri savunulmaktaymış. Bilgisayarı yoğun bir şekilde kullandıklarından aynı anda birden fazla konu ile ilgilenebilme becerileri varmış.
Hülasa bu kadar bilgiyi niçin verdim? Şunun için: “Bugünün gençlerini eleştirirken aklınızda bulunsun!.. Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı!..”
