İYİ Kİ AK PARTİ KAZANDI

Şimdi diyeceksiniz ki Cahit Bey, AK Parti son yerel seçimde birçok belediyeyi kaybetti, bu neyin kutlaması böyle?

Sonra ekleyeceksiniz, daha düne kadar AK Partili olduğunu bildiğimiz, AK Parti sayesinde makam ve mevki elde etmiş, zenginleşmiş insanların bugün yok ben kesinlikle AK Partili değildim dediği, AK Parti’yi en üst perdeden eleştirdiği bir dönemde siz AK Parti yalakalığı yaparak rüzgâra karşı … -pardon yanlış söz düzelteyim hemen- akıntıya karşı kürek çektiğinizin farkında değil misiniz?

Okuyucusu tarafından yönlendirilmek inanın bir yazara müthiş mutluluk verir, bunu yazmayan bilemez. O yüzden sizin bu türden nasihatleriniz, uyarılarınız çok hoşuma gitmekle beraber yukarıdaki başlığa neden olan argümanlarımı ortaya koyayım. Ondan sonra bir daha düşünelim acaba “İyi ki Ak parti kazandı.” mıymış yoksa değil miymiş?

Birinci argümanım ulusal ölçekte. Yurt dışından ithal, kendisi Batmanlı olmakla beraber daha çok bir İngiliz Lordu’nu hatırlatan ekonomimizin dümenbaşı Mehmet Şimşek Beyefendi, X nam platformda müjdeledi ki “Başardık!..” takip etmeyenler için bu müjdenin içeriğini biraz açıklayayım. Türkiye, Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü'nün (FATF) gri listesinden çıkarılmış. Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek de FATF gri listesinden çıkış haberini resmi açıklama öncesi “Başardık” mesajıyla paylaşmış. 

Peki, biz gri listeye ne zaman girmişiz? FATF, kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanını engellemede başarılı olamadığı için

Ekim 2021'de Türkiye'yi 'Gri liste'ye almıştı.

İkinci argümanım da yerelden olacak. Şehre yakın bir beldenin çiçeği burnunda belediye başkanının şu açıklaması gazetelere yansıdı.

Yerel TV kanallarımızda haber babından  sadece teşekkür ve hayırlı olsun ziyaretleri yayınlandığından bu haber onlarda da çıktı mı takip edemedim. 

Neyse, biz yazımıza dönelim, başkan şöyle diyor “5-6 milyonluk bir piyasa borcumuz var bununla beraber sigorta ve maliyet borcumuz var bu borç sadece geçen dönemden değil yıllardan gelen bir borç tabi. En büyük sıkıntımız personel fazlalığı. 162 personelimiz var 100 personel fazlalığımız var. 62 personelle çok rahatlıkla belediyeyi çevirebiliriz. Yüzde 80’i temizlik olmak üzere genelde her işe koşturan personelimiz var nitelikli eleman da yok. Toplamda 30 tane vasıflı eleman bulamazsın. İşçi çıkarmayı hiçbir zaman düşünmedim kimsenin ekmeğiyle oynayamam. 20 yıldır çalışan personel var onu çıkarttığında tazminatını nasıl ödeyeceksin? Şu ana kadar personel maaşlarını ödedik ama ne şartlarda ödediğimizi bir biz bir Allah biliyor. Çok sıkıntı çekerek ödedik ileriki süreçlerde ödemek noktasında çok sıkıntı olacak istesek de ödeyemeyeceğiz. Belediyemizin bir arsası yok, kasamız da sıfır.”

Peki, bu başkan arkadaşımızdan önce belediyeyi kim yönetiyormuş, kim belediyeyi bu hale getirmiş, ona da bakalım. Bir önceki dönem başkan AK Parti’den. Ondan önceki iki dönem de AK Partili başkan yönetmiş. 

Şimdi sorarım size ey okuyucu, AK Parti bu seçimi kazanmasaydı şu iki örnekten anlaşılacağı üzere memleketin hali nicolurdu? 

Biz gri listeden çıkma başarısı gösterebilir miydik? 

Yeni gelen belediye başkanı eskilerin hatasını bu kadar net bir şekilde dile getirebilir, bir daha o hataları yapmayacak tecrübeye erişebilir miydi?

Hani bir fıkra var ya diyor ya yaşlı adam “Belki bizim için en hayırlısı budur.”

O zaman hep beraber yüksek sesle söylüyoruz “İyi ki AK Parti kazandı.”