BENCE DE KOCAN SENİ ALDATMAZ!
Cengiz Gülaç
Son 20 günde öyle şeyler yaşadık ki, anlaması da zor, anlatması da. Suriye’de yaşananların şaşkınlığını ver zorluğunu şöyle anlayabiliriz, “Ben demiştim, ben öngörmüştüm” diye yavanlık yapan bile yok.
Tarihe şahitlik ediyoruz…
Tamam, kabul ediyorum, çok klişe oldu!
Ama harbiden tarihe şahitlik ediyoruz.
Cumhur İttifakı’nı destekleyenlerde bayram havası var. Misak-ı Milli’yi geçtim, Osmanlı haritası bile hiçbirini kesmiyor.
Muhalefetin hali perişan. Ben bu yaşıma kadar böylesi bir pespayelik görmedim.
Mesela muhalif bir tosun var! İsminin başına da “Dr.” koymuş. Adı Aytun Çıray. 8 Aralıkta bir paylaşım yapmış. Şöyle:
“İstediğiniz gerçekleşti.. Esad gitti. Mazeret bitti. Hadi bakalım geri dön.. Suriye’ye marş marş!”
Suriye’de ne oldu, ne oluyor? Bölgedeki güç savaşları nedir, aktörler kimlerdir? Türkiye nasıl davranmalı?..
Tek cümle yok.
Olamaz zira o tek bir cümle için bile en azından insanın IQ’sünün orangutan seviyesini bir tık geçmesi lazım!
Solcusundan Tengricisine tek ezber var. Suriyeliler gitsin…
Medyalarının durumu da aynı. Misal…
Tele 1 diye bir kanal var. 24 saat bu ülkenin milli ve manevi ne kadar değeri varsa üzerinde tepinilip ayin yapılan bir kanal.
Sahibi de; nefretin çocuğu, sevimsiz, içinde “İslam, Müslüman, irtica, yobaz, gerici” gibi kelimeler geçmeden acıktığını bile söyleyemeyecek Merdan Yanardağ isimli bir cahil!
Cebinde çay parası yokken nasıl milyon dolarlık bir televizyonun sahibi olduğunu anlatmak yerine ha bire dürüstlük taslayan Merdan’la, merkez medyadan kovulduktan sonra her programda yarım saat Merdan’ı yağlamaktan artık profesör unvanından bizleri bile utandıran Emre Kongar’ın bir programı var. 18 Dakika.
Geçen gün Suriye’de yeni gelişmeler var mı diye kanalları gezerken kendi kendime dedim ki; “Cengiz, bu ara Merdan’la Emre’yi çok ihmal ettin. Hata yapıyorsun. Arada bir de olsa Allah’ın sana verdiği zekânın ne kadar kıymetli bir nimet olduğunu hatırlaman lazım! Tele 1’i aç!”
Kendimin kendime verdiği telkinleri ciddiye alırım! Kanalı açtım.
Tabi ekranda bir anda insan Merdan’ı görünce hemen bir bulantı başlıyor!
Hanıma seslendim, bulantı hapı var mı diye. “Sen yine mi Merdan’ı izliyorsun?” diye fırça yer yemez suçüstü yakalanan bir çocuğun kurnazlığıyla türlü türlü şirinlikler yapmaya kalksam da hanım yemedi tabi!
Hanım odaya girdi. Elimde kumanda, ekranda Merdan. Yüzüme baktı, hiç konuşmadan bakışlarıyla “Allah’ım, zekâsını Merdan’a eşitleyen birsini sevmek keder mi, kader mi?” dedi ve gitti!
Bu arada yaşadığım stres bulantımı bastırmış olacak ki, ekrana baktım. Alt bantta aynen şöyle yazıyordu:
“SURİYE KURTARILDI MI İŞGAL Mİ EDİLDİ? TERÖR ÖRGÜTÜ KORUMASINDAKİ CAMİDE NAMAZ KILMASI KABUL EDİLEMEZ”
Sinirden tam da kumandayı televizyona fırlatacaktım ki, dedim “Cengiz, o televizyonun değeri Merdan’dan fazla. Aptallık yapma!”
Yaşadığım kaçıncı pişmanlıktır bilmiyorum. Hanımın yanına gittim. Sana söz veriyorum, bir daha Merdan’ı izlemeyeceğim dedim.
Hanım bana baktı. İnandı mı bilmiyorum ama inanmak istediğini biliyorum. Hiçbir şey söylemeden sadece gülümseyerek mutfağa gitti.
Eğer bir kadın, zekânızı Merdan’a eşitlemenize rağmen sizi halen daha seviyorsa bunun adı aşktır…
“Suriye kurtarıldı mı işgal mi edildi? Terör örgütü korumasındaki camide namaz kılması kabul edilemez.”
Muhalif medyanın seviyesi de bu…
*****
Suriye meselesinde durumu en ilginç olanlar pekeke giller.
İlk birkaç gün nerdeyse tamamı halaya kalkıp zılgıt çekiyordu:
“Yok şurayı almışlar, yok burayı almışlar. Şam’ı alsınlar da görelim. Rusya’ya rağmen kim ne yapabilir. Esed düşmez kardeşim. Vallahi Türkler alınmasın ama dünyada Türkiye’yi adam yerine koyan yok. Türkiye’nin zerre gücü de yok, sözüne kıymet veren de yok. Amerika ve İsrail bize devlet kuracak!”
*****
Farklı farklı ülkelerden oluşan bir kadın gruba İsviçreli olmadıkları kesin olan bilim adamları bir soru yöneltmişler:
“Kocanızın sizi aldattığını duysanız, ne yaparsınız?”
Fransız kadın “Sevgilime giderim ve beni teselli etmesini isterim” demiş.
Meksikalı kadın “Çekip vururum” demiş.
İngiliz kadın “Oturup konuşurum ve medeni bir şekilde ayrılmayı teklif ederim” demiş.
Rus kadın “Kendimi votkaya vurup sarhoş olana kadar içerim” demiş.
Alman’ı, İspanyol’u farklı farklı cevaplar vermiş. Sıra gelmiş Türk kadına, “Benim kocam yapmaz!” demiş.
*****
Suriye meselesi başladığında pekeke giller sevinç çığlıkları atıyorlardı. Çünkü Amerika onlara devlet kuracaktı!
Derken işler değişir gibi oldu.
Takip ediyorum, “Yahu bu Amerika size devlet kuracağım diyordu, sizde buna güvenip Türkiye’ye horozlanıyordunuz ama Amerika sizi aldatmasın!” diye soranlara kısık sesle benim kocam yapmaz diyorlar!
Ee, kırk yıl Amerikan kucağı belki sıcaktı ama en nihayetinde mabadın ayazda kalması da vardı!
Ama haklısınız. Kocanız sizi aldatmaz!