TAŞI KALDIRMA GERİ ZEKÂLI!
Cengiz Gülaç
Son birkaç yıldır cumhuriyet tarihimize merak sardım. Çok kıymetli hocam Doç. Dr. Barış Ertem’den kitap tavsiyesi rica etmiştim. Bana bir liste yolladı.
Listede eksiklikler var ama tamamını bitireceğim…
Atatürk dönemi, Milli Şef dönemi, Menderesli yıllar, atmışlı/yetmişli yıllar…
*****
27 Mayıs darbesi öncesi Başbakan Adnan Menderes’i bir darbenin olacağı hususunda ikna etmeye çalışıyorlar. Menderes bir toplantının sonunda istifa etmeye karar veriyor ama haber Çankaya’ya sızdırılıyor.
Cumhurbaşkanı Celal Bayar şiddetle karşı çıkıyor. İstifa kararından vazgeçiliyor.
Cunta faaliyetleri, genelkurmayın hükümete destek açıklamaları, yükselen tansiyon derken Menderes moral bulmak için İzmir’e gitmeye karar veriyor.
İzmir’de Menderes’i yüz binler karşılıyor. 1960 yılında Türkiye’nin nüfusunu düşündüğümüzde toplanan kalabalık rekor sayılır.
Menderes moral buluyor ve askere “halk yanımda” mesajı verilmiş oluyor.
En son Menderes Eskişehir’e gidiyor. Yine coşkulu bir kalabalık.
Artık darbenin ayak seslerini iyiden iyiye hisseden Menderes Eskişehir’de yaptığı konuşmada Tahkikat Komisyonu’nu kaldırdığını, erken seçime gideceklerini söylüyor ama hoparlörlere giden kablolar kesildiği için söyledikleri gümbürtüye gidiyor.
Aynı günün gecesi darbe oluyor.
*****
Ülkenin birinde padişah yolun ortasına bir taş koyuyor. Diyor ki, bakayım insanlar bu taşın karşısında ne yapacaklar?
Bekliyor. Vezir geliyor, taşın etrafında dolaşıyor. Diyor ki; sultanımla konuşayım, yolun ortasına düşen taşları kaldıracak bir kadro ihdas edelim.
Sonra komutan geliyor. Diyor ki; vezirle konuşalım, yolun ortasına taş bırakanlara hangi cezayı vereceğiz, onu belirleyelim.
Şair geliyor, yolun ortasına düşmüş taşa şiir yazıyor.
En son bir köylü geliyor. Bakıyor ki yolun ortasında bir taş var. Ya Allah, bismillah deyip taşa sarılıyor, koca taşı tam kaldırıyor ki, taşın altında bir kese var.
Keseyi açıyor, içinde altınlar ve bir not var. Sultan şöyle yazmış:
“Bu kesedeki altınlar elini taşın altına koymayı becerenler içindir.”
*****
Darbeden önce Menderes için meydanlara inen insanların bir teki bile darbe olduğunda sokaklara inmedi. Kimse sesinin çıkartmadı.
Belki korktular, belki devlete itiraz etmeyi töreye uygun görmediler ama o suskunluk sonunda Menderes idam edildi.
Darbeler olmaya devam etti…
Yaşanan birçok acının sonunda susanların utancını yaşamamak adına taşın altına elini koyanlar büyük hayallerle bir hikâyeye imza attı…
*****
Ülkenin birinde padişah yolun ortasına bir taş koyuyor. Diyor ki, bakayım insanlar bu taşın karşısında ne yapacaklar?
Biri geliyor ve diyor ki; “Yolun ortasında taş olmaz. Hemen bir ihale açıp taşı yolun ortasından kaldırtalım.”
Başka birisi gelip “Tamam, ihale açalım ama bu yol da geçiş garantili oto yol olsun. Ona da ihale açalım.” diyor.
Bir diğeri, “Çok güzel bir fikir. Hatta bu yola geçiş garantili bir de köprü yapalım. Sonra da açılışa Diyanet İşleri Başkanı Audi A 8 Long makam aracıyla gelip dua okuyarak açılışını yapar.” diyor
Önceki, “Dua okuyabilir, değil mi?” diye sorunca diğeri “Onu mu dert ediyorsun? Eline yazar, olur biter!” diyor.
Yeni birisi, “Açılışa gelecek sayın bakanlarımıza önceden özel jet ayarlamamız lazım. Tarifeli uçakla gelecek değiller ya!” dedikten sonra “Akşam televizyonlarda eli çubuklu giller de yolun ekonomiye faydalarını falan anlatır.” diyor.
Sakallı, mübarek yüzlü birisi diyor ki; “Bizim holdingin camisinde cumayı kılalım, şeyhimizin hayır duasını alırız. Gerçi cami avlusunda miras kavgası çıkmış ama olsun!”
Her halinden zındık olduğu belli olan diğeri de diyor ki; “Ne kavgasıymış? Hani mülk Allah’ındı!”
Zındık olduğu bilindiğinden kimse ciddiye almıyor!
Sonra bir emekli geliyor. Biraz düşünceli. Belli ki maaşını yeni almış! Taşa sarılıyor. Zar zor kaldırıyor ki, bir de ne görsün, taşın altında bir not var. Şöyle yazıyor:
“Taşı kaldırma geri zekâlı! İhale iptal olacak!”
*****
Menderes idama giderken susanların utancını torunları yaşamamıştı ve elini taşın altına koymuştu.
Sonra…
Bilmiyorum!
