Hüsamettin Gül

BU YAZI PARAYA TAPANLARA GELSİN...

Hüsamettin Gül

Bugün kapitalizme değinmek istiyorum. Biraz parayı konuşalım. Para insan ilişkisine bakalım. Para deyince kapitalizmden söz etmeden geçemeyiz. Maalesef kapitalizm ülkemizi çepeçevre kuşatmış gözüküyor. Bildiğiniz gibi kapitalizmin en olumsuz yanı, gelir ve servet dağılımında büyük eşitsizliklere yol açmasıdır. 

Kapitalist düzende zenginler daha zengin, fakirler daha fakir olur.  Bu durum, toplumsal adaleti, refahı ve huzuru bozar. Kapitalizm başka ne mi yapar? Kapitalizm, doğal kaynakların aşırı tüketimine ve çevre kirliliğine neden olur. Kapitalizm, suç, yolsuzluk ve kara para aklama gibi finansal sistemin suiistimaline yol açar. Kapitalizm, insanların ahlaki değerlerini, sosyal ilişkilerini ve kültürel kimliklerini zayıflatır. Tüketim toplumu, bireycilik, rekabetçilik ve materyalizm, insanların mutluluğunu, dayanışmasını ve maneviyatını azaltır.

Kapitalizmin olumsuz etkilerini saymakla bitiremeyiz. Sermayenin bir kaç kişi veya şirkette toplandığı insanların köleleştirildiği veya hak ettiğini alamadığı bir çeşit zulüm ve sömürü sisteminin adıdır kapitalizm. Bu açıdan bakıldığında Kapitalizmin dünyayı tamamen etki ettiğini hatta ele geçirdiğini söylemek mümkün.

Kapitalizm ülkemizde toplumumuzu derinden etkileyen bir noktaya ulaşmış, nerdeyse devlet politikası olarak uygulanmaktadır. Nüfusun çok az bir kısmı büyük paralar kazanmakta diğer kısmı geçim derdiyle uğraşmaktadır. Sosyal hayatı tehdit eden bu ekonomik durumdan milyonlarca insan etkilenmekte halkın barış ve huzur ortamında yaşamasını engellemektedir.

Kapitalizm parayla ilişkilerimizi de derinden etkilemiştir. Maalesef millet olarak her şeyin parayla ölçüldüğü maddenin öne çıktığı mananın yok sayıldığı dünyevileşmenin esareti altında bir ortamda yaşıyoruz.

Evet, toplum olarak parayla imtihanımız devam ediyor. Kapitalizmin normalleştiği paranın ilahlaştırıldığı bir dönemde yaşıyoruz. “Öyle çok parası oldu ki, banknotları tutuşturup sigarasını yakıyordu…” böyle yaşayan birisinin sonunda ekmeğe muhtaç yaşadığını, akrabalarının kendisine baktığını bir yerlerde okumuştum.

Yine bir düşünür “Paranın öldürdüğü ruhlar, demirin öldürdüğü bedenden daha çoktur.” diyerek bakışlarımıza ufuk açmıştır.

Bir başka filozof “Para ile insan ilişkisi aynen şöyledir: “İnsan paranın sahtesini yapar, para da insanın”

Bu özlü sözlerden sonra yazımızı paranın her zaman mutluluk getiremeyeceği, istesen de parayla her şeyi yapmanın mümkün olamayacağına ilginç bir örnekle bitirelim. Türkiye’nin sayılı zenginlerinden merhum Sabancı’nın bir canlı yayında şu itiraflarda bulunmuştu.  Sabancı ailesinin oğlu Metin Sabancı zihinsel engelliydi. Sakıp Ağa bakın bu konuda ne diyordu: “27 yaşında bir oğlum var. Daha bir ayakkabı alamamışım. Çünkü daha hiç yürümemiş. Allah kimseye vermesin bu talihsizliği. Koskoca Toyota fabrikam var. Ama araba kullanacak bir oğlum yok.”

Paranın esir aldığı kölelerden olmayalım dileğimle…

Yorumlar 2
Hüseyin 09 Ocak 2024 19:31

Kalemine yüreğine sağlık uzun Allah razı olsun güzel değerlendirmesi parayla saadet olmaz ancak ve ancak islam'da saadet olur

Ahmet Rufai Yüksel 09 Ocak 2024 18:59

Allah razı olsun çok değerli hocam, istifade ettim. Güzel bir yorum olmuş teşekkürler.

Yazarın Diğer Yazıları