HAYDİ UZAY YOLCULARI KALMASIN!
Hüsamettin Gül
Türkiye Uzayda manşetlerini görünce daha önce söylenen "Türkiye yüzyılı, hele 2023 gelsin, Lozan’ın gizli maddeleri bir bitsin, Gabar’dan petrol, Karadeniz’den Akdeniz’den doğalgaz, Mavi vatan" gibi onlarca manşet ve söylemleri hatırladım.
Tabi bunların tamamı seçimler öncesi medya destekli algı oyunları, yalanlarla sarmalı illüzyonist gösterilerdi.
Ülkesi sefalet çağını yaşarken yabancı bir ülkenin aracıyla 55 milyon dolara uzaya turist göndermek hiç bir ülkeyi uzay çağına çıkarmaz.
Uzaya astronot gönderme veya harcanan paranın ötesinde, mesele başka bir şirketin aracıyla, başka bir ülkenin teknolojisiyle gitmek.
Bizim uzay teknolojimiz niçin yok.
Niçin yatırım yapılmamış.
Türkiye kendi imkânlarıyla uzaya astronot göndermesi gerekmez miydi sorularını sormamız gerekir?
Ayrıca sormazlar mı bu ülkede stratejik tank palet fabrikasını yenilemek için 50 milyon dolarımız yok diyerek bu güzide fabrikamız bedava fiyatlarla yabancılara satılmadı mı ?
Elazığ maden ilçesinde bulunan 50 milyar dolara yakın rezervi olduğu tespit edilen maden yatakları Mehmet Cengiz’e 115 milyon dolara adeta hibe edilmemiş miydi.?
Melih gökçek döneminde çürümeye terkedilen dinazorlara 780 milyon dolar ödenmemiş miydi?
Bu rakamları kıyaslamak ve konuyu daha iyi anlamak için verdim.
55 milyon dolar Türkiye’miz için çok yüksek değil mi?
Depremzedeler çadırda yaşarken, insanlar sofrasına ekmek koyamazken, ekonomimiz darboğaza girmişken siz bu savurganlığı yapamazsınız.
Bir araştırma, bir geliştirme, bir inceleme bir bilim var mı?
Hayır, parayı bastıranın gittiği turların düzenlendiği bir seyahatten ibaret.
Lütfen bu milletin milli duygularıyla oynamayı bırakın.
Siz önce dibe vurmuş milli gelirinizi düzeltin.
Bağkurlu, SSK'lı, emekli geçim derdinde.
Ekmek kavgası veren dar gelirlinin, ucuz et, ucuz ekmek kuyruğundaki insanların yüzlerini güldürün.
Faiz ve borç bataklığındaki ekonominizi düzeltin.
Afrika ülkelerinde bile karşılığı olmayan paranıza değer kazandırın.
Doların, Euro’nun, altının, enflasyonun ateşinini düşürün.
Gelir dağılımını düzeltin.
Vergide ki adaletsizliği, kamudaki israfı önleyin.
Hırsızlıkları, yolsuzlukları ortadan kaldırın.
Buğday, şeker, et, Ayçiçek yağı gibi tarım ürünlerinin ithalatını durdurun.
Liyakate öncelik verin, ehliyetsiz insanları yönetici yapmayın.
Çöken eğitim sistemini ayağa kaldırın.
Milyonlarca gencin umutsuzluğuna, gelecek kaygılarına çare üretin.
Adalete ve Hukuka itibar kazandırıp üstünlerin hukuku olmaktan kurtarın.
Toplumu kutuplaştıran siyaset yapma anlayışını terkedin.
Eğer gerçekten itibar peşindeyseniz İslam’ın izzet ve şerefiyle dalga geçen Siyonist İsrail’i durdurun. Gazze'de ki çığlıklara kulak verin.
Mazlumların imdadına yetişin.
İncirlik’i, Kürecik’i kapatın.
İsrail ile diplomatik ve ticari ilişkilerinizi kesin.
Yunanistan’ın oldu bittiyle işgal ettiği Ege adalarını geri alın.
ABD ile müttefikliğinizi gözden geçirin.
Bunları yaparsanız güçlü olursunuz.
Yoksa “one minute” ile ayak ayağa pozlarla, İsrail’e kükremekle, bir gece ansızın geliriz demekle uzaya turist göndermekle hiç bir şey düzelmiyor.
Maalesef bu görüntüsüyle Türkiye 3.Dünya ülkesi durumuna düşmüştür.
İşte bu yüzden diyoruz ki,
Bu uzay işi planlanmış seçim şovu olduğu çok aşikâr. Ekonomik sıkıntıları unutturup gündem değiştirme oyunlarından bir tanesi.
Kendiniz çalıp kendiniz oynamayı bırakın.
Bırakın bu havalı işleri,
Milleti oyalamayın.
Düzgün işler yapında hep birlikte sevinelim, hep birlikte alkışlayalım, hep birlikte gururlanalım.
Kimse uzay yolculuğuna karşı değil
Bilmem anlatabildim mi?