SEÇİM SONRASI ŞAHLANIŞA HAZIRMIYIZ
Hüsamettin Gül
Ankara simitçiler odası başkanının; "Bakanlığa çağrıldık, simit zammını seçimden sonra yapacakmışız" demeci oldukça düşündürücü değil mi?
Daha kim bilir nelere müdahale ediliyordur sorusunu akla getirmez mi?
Ticaret bakanlığının oda başkanını çağırıp seçimlere kadar zam yapılmayacak demesi bu ülkenin medyasında niçin gündem olmaz. Baskıyla geri alınan zamların seçimlerden sonra sağanak sağanak hayatı nasıl çekilmez hale getireceğini görmemek mümkün mü?
Daha 6 ay önce kurtarıcı gözüyle merkez bankasının başına getirilen hanımefendinin istifası sizce ne anlama geliyor?
Dünya’da bu kadar sık ekonomi bakanının, merkez bankası başkanın değiştiği bir ülke daha var mıdır?
Nebati’nin dediği gibi “Epistemolojik bir kopuşu temsil eden heteredoks yaklaşım ve nöro ekonomiyle buraya kadarmış????”
Ekonomi bakanı Mehmet Şimşek’in “Seçim ekonomisi uygulamıyoruz” demesinin hiç bir inandırıcılığı olabilir mi?
Yine ekonomi bakanı Mehmet Şimşek’in “Aldığımız tüm kararları Cumhurbaşkanımızla birlikte alıyoruz” demesini nasıl okumak gerekiyor.
Faizlerin bir kaç ay içinde % 45 seviyesine çıkartılmasının Türkiye ekonomisi için ne anlama geldiğini sanırım bilmeyenimiz yoktur.
Kamu çalışanlarına verilen zamların daha cebe girmeden enflasyon karşısında eridiğini görmek bizim ülkemize özel bir durum olsa gerek.
Aylarca televizyon ekranlarda emekli maaşlarına ne kadar zam yapılacağının tartışıldığı bir ülke daha yoktur herhalde. Emeklilere verilen zamların dilencilere verilen para gibi % 5 dilimler halinde verilmesi de başka bir ciddiyetsizlik.
Gerçekten ekonomi tepetaklak. Hatta bitik. Faiz gibi dövizin yükselişi de durdurulamıyor. Şu borsada oynanan oyunların haddi hesabı yok. Akaryakıt fiyatlarına yapılan zamlar ekonomik hayatı bütünüyle olumsuz etkiliyor.
Katar, BAE, Londra bankerlerinden yüksek faizle alınan borçlarla ekonomimiz çevrilmeye çalışılıyor.
Varlık fonunda ne olduğunu kimse bilmiyor. Toprak satışları, yabancılara vatandaşlık verilmesi, stratejik kurumların satılması gibi konular ülkemizin gündem maddeleri arasına bile girmiyor.
Mesela bir kaç futbolcunun batırdığı para haftalarca tartışıldığı halde, Demirören grubunun ziraat bankasından aldığı ve üstüne yattığı 950 milyon dolar haber bile olmuyor.
Bu arada merkez bankası başkanı Hafize Gayenin istifasından sonra Cevdet Yılmazın “Yaptığı katkıları takdirle hatırlayacağız” açıklamasını çok manidar buldum. Acaba Hafize Gaye Erkan'ın takdirle hatırlanacak katkıları neler olabilir düşünmeden edemiyoruz! Keşke bir kaç örnek verilseydi de bizde takdirle karşılasaydık diyorum. Ortada ekonomimi var, başarımı var. Neyi taktir ediyorsunuz diye sormak gerekmez mi? Yoksa tabi her zamanki takdir sizin efendim mi diyelim?
İnanın dünyada bu ekonomik göstergelere sahip bir ülkenin siyasetçileri bir gün bile işbaşında kalamaz. Kalmamalı. İlk seçimde siyasi literatürden uzaklaştırılmalı. Ama bizim gibi kitleleri çok rahatlıkla yönlendirilen ülkelerde seçim üstüne seçim kazanılması mümkündür. Bu olağan üstü durumu nasıl izah ederiz siyaset bilimcilere sormak ve iyi tahlil etmek gerek.
Hâsılı İtibardan tasarruf olmaz diyerek israfı meşrulaştıran “Nas var, Ayet var” diyerek faizi zirveye taşıyan, yüksek enflasyonu küçük göstererek milyonlarca insanı ekmeğe muhtaç eden bir yaklaşımla, oluşturduğunuz güvensizlik ortamıyla ülke idare edilmez.
Ederseniz zulmedersiniz!