Metin Erol

AK PARTİ NEDEN HÂLÂ GÜÇLÜ?

Metin Erol

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), 2001 yılında Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kurulduğundan bu yana Türk siyasetinin en dominant aktörlerinden biri olmuştur. Aradan geçen yıllar ve değişen siyasi atmosferlere rağmen AK Parti’nin uzun süre iktidarda kalması ve etkisini sürdürmesi hem destekçileri hem de eleştirmenleri için önemli bir inceleme konusu olmuştur. Bu yazımda AK Parti’nin neden hâlâ güçlü bir siyasi aktör olduğunu anlamaya yönelik birkaç temel faktöre odaklanacağız.

1. Toplumsal Tabana Dayalı Siyaset

AK Parti, siyaseti yalnızca elit bir zümrenin değil, geniş halk kesimlerinin ihtiyaçlarına ve beklentilerine hitap edecek şekilde şekillendirdi. Özellikle ekonomik kalkınma, sosyal yardımlar ve altyapı projeleriyle kırsal kesimde ve alt gelir grubundaki seçmenlerde güçlü bir destek tabanı oluşturdu. Partinin yereldeki güçlü örgütlenmesi ve halkla yakın temas kurması, bu bağları sürekli olarak canlı tutmasını sağladı. Son zamanlarda yaşanan ekonomik kriz toplumsal tabandan uzaklaşılmış gibi görünse de seçimlere az bir zaman kala yapılacak iyileştirmelerle bunun bertaraf edilmesi ve yeniden güç kazanılması hesaplanıyor.

2. Ekonomik Performans ve Altyapı Yatırımları

AK Parti’nin iktidara geldiği ilk yıllarda sergilediği ekonomik başarı, partiye olan desteğin önemli bir nedeni oldu. Enflasyonun düşürülmesi, yabancı yatırımların artırılması ve kişi başına düşen gelirin yükselmesi, partiyi güçlendiren temel faktörlerden biri oldu. Ayrıca, yollar, köprüler, hastaneler ve havaalanları gibi büyük altyapı projeleri, halk nezdinde somut başarılar olarak değerlendirildi. Bölgemizde yaşanılan olumsuzluklara sürekli atıfta bulunularak iç siyasetini dengelemeye çalışan AK  Parti yaşadığı güç kaybını minimum düzeyde tutmaya çalışıyor.

3. Değişen Siyasal ve Kültürel Dinamiklere Uyum

AK Parti, Türkiye’nin siyasal ve kültürel dinamiklerini iyi okuyarak zaman içerisinde söylemini ve politikalarını değiştirdi. Muhafazakâr değerleri ön planda tutarken, aynı zamanda pragmatist bir siyaset anlayışı benimseyerek farklı kesimlerin taleplerine cevap verebildi. Parti, özellikle muhafazakâr seçmenin kültürel hassasiyetlerine hitap ederek bu tabanı güçlü bir şekilde elinde tuttu. Zaman içinde ekonomik nedenlerin ağır basmasıyla muhafazakar kesimin eleştirilerine maruz kalan partinin, yeniden saflarına çekeceği kesim olarak muhafazakarları gördüğünü söylememiz güç değil.

4. Liderlik Faktörü: Recep Tayyip Erdoğan

Recep Tayyip Erdoğan’ın liderlik becerisi, AK Parti’nin başarısında belirleyici bir faktör olmuştur. Karizmatik liderliği, güçlü hitabet yeteneği ve kriz dönemlerinde halkın güvenini kazanma kabiliyeti, Erdoğan’ı destekleyen kitlelerin motivasyonunu artırmıştır. Ayrıca, Erdoğan’ın liderliği altında parti içindeki birliğin korunması ve bölünmelerin önlenmesi, partinin istikrarını sürdürmesini sağlamıştır.

5. Medya ve Kamuoyu Yönetimi

AK Parti, medya ve kamuoyu yönetiminde etkin bir strateji izlemiştir. Kendi mesajlarını geniş kitlelere ulaştırabilmek için çeşitli medya araçlarını etkin bir şekilde kullanmış, sosyal medyada genç kesimlere ulaşmayı başarmıştır. Ayrıca, toplumsal algıyı şekillendirme ve kendi politikalarının avantajlarını vurgulama noktasında başarılı bir propaganda stratejisi geliştirmiştir.

6. Alternatiflerin Eksikliği

Türk siyasetinde AK Parti’ye karşı güçlü bir muhalefet bloğunun oluşturulmasındaki zorluklar, partinin konumunu daha da sağlamlaştırmıştır. Muhalefet partilerinin zaman zaman dağınık görüntü vermesi ve halkın güvenini kazanma noktasında yeterince etkili olamaması, AK Parti’nin güçlü bir seçenek olarak kalmasına yol açmıştır.

7. Kriz Yönetimi ve Güvenlik Politikaları

AK Parti, özellikle güvenlik politikaları ve kriz dönemlerindeki yönetim tarzıyla dikkat çekmiştir. Terörle mücadele, darbe girişimleri ve bölgesel krizlerde aldığı kararlarla, partiyi bir “istikrar” unsuru olarak gören seçmenlerin desteğini korumuştur.

Sonuç

AK Parti’nin hâlâ güçlü bir siyasi aktör olmasının arkasında, geniş bir toplumsal tabana hitap etmesi, etkili liderlik, başarılı ekonomik politikalar ve kültürel hassasiyetlere duyarlı bir siyaset anlayışı yatmaktadır. Ancak, parti için bu güçlü konumu sürdürmek, değişen toplumsal dinamiklere ve yeni neslin beklentilerine uyum sağlamayı gerektirecektir. AK Parti’nin geleceği, bugüne kadar kullandığı stratejileri nasıl geliştireceğine ve yeni nesil siyaset anlayışına nasıl yanıt vereceğine bağlı olacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları