ELAZIĞ 2024'TE ÇAĞ ATLADI!
Metin Erol
2024 yılını acısıyla tatlısıyla geride bıraktık.
Türkiye’de yaşıyor, her yılın bir önceki yıldan daha beter olduğunu biliyor, gelecek yılın daha iyi olacağını ümit ediyor ve sayıyor, 9,8,7,6…
Ümit işte; fukaranın ekmeği!
Fakat bu beklentiyi yıl boyunca diri tutmamıza müsaade etmiyor bizim ülke!
Olayın iyi tarafı bu olsa gerek?
Yapıştırıyor gelen senenin ilk günlerinde cezaları, harçları vergileri…
Enflasyonun altında yapılan maaş zamları erken düşürüyor fukaranın gardını.
İnşallah diyor içinden inşiallah…
2024!
Ne yıldı be!
İlimiz için, ekonomik, kültürel, sağlık ve sosyal alanlarda birçok atılımın yapıldığı bir sene (!)
Tazeleyelim hafızalarımızı; bir düşünelim, biraz daha düşünelim, düşünüyorum, siz de düşünün…
Ekonomi ile başlayalım öyleyse.
Kadim kültüre sahip şehrimizde, genç nüfusun gidebileceği kafe ve kahvehanelerde artış yaşandığını gözlemliyoruz.
Bu mekanlarda Kürsübaşı sohbetleri değil de, wayt çaklıt moka eşliğinde gelecekte neler başına geleceğini konuşuyor genç dimağlar.
Umutsuzca ve amaçsızca…
Yeni yeni alışveriş merkezi inşaatlarının hız kazandığını görmek ikbalimiz adına bizlere umut vermeye devam ediyor.
Üretmeden tüketmenin ne kadar cazip olduğunu görüyor, mutlu oluyoruz…
Hal böyle olunca
Elazığ’ın ülke içindeki ticaret oranı, bir önceki yıla göre daha fazla değer kaybederek, Ardahan, Iğdır seviyelerine geriliyor,
İkinci organize sanayii kurulamıyor,
Fabrikalar açılamıyor,
Gelişemiyoruz!
Kültürel ve turizm alanında da siyasilerimiz yoğun emeklerine şahit oluyoruz.
2024’ün son aylarında; ‘yav bizim o kadar yemeğimiz var, bari onu öne çıkartalım’ deniliyor,
Gastronomi zengini olan Elâzığ, yapılan bir etkinlikte Elazığ’da yaşayan vatandaşlara tanıtılıyor.
Muhteşem bir etkinlikti!
Biz yedik Allah arttırsın, sofrayı da kuran kaldırsın özlü sözüyle bir sonraki yılın hazırlıklarına kafa yorulmaya şimdiden başlanıldığını görüyor, daha çok heyecanlanıyoruz.
2020 yılında meydana gelen depremde, hasar gören veya yıkılan binaların kalıntıları korundu 2024 yılı içinde de!
Bazı bölgeler Sit alanı ilan edildi, buna tepki gösterenlere ‘Sittir git denildi.’ Öylece bırakıldı
Ege’nin Efesi varsa bizim de Nailbey’imiz var imajı çizildi.
Harabeyse ikisi de harabe değil mi neticede?..
Ne bu tatava!
Elazığ milletvekillerimizden Ejder bey, ilin tanıtımına mecliste yaptığı basın toplantılarıyla destek verdi.
Kendisinden başka kimsenin ekrana yansımadığı toplantılarda, bir basın mensubunun olup olmadığı dahi bilinemedi.
Bu toplantılar ulusal basında hiç yer bulamazken yerelde dikkatleri üstüne çekmeyi bir nebze olsun başardı.
Sessiz halkımız, bu basın mensubu olmadan yapılan basın toplantılarından sitayişle bahsetti, Ejder Bey’i diğer siyasilerden müstesna kıldı.
Sağlık alanında çok fazla gelişme kat edemedik; ama yine de bir iki çalışmamız haber konusu olmayı başardı.
Doktor vekilimiz Erol Keleş, iki vatandaşımıza heimlich manevrası yaparak onları hayata bizleri de kendisine bağladı.
Heimlich: hani şu arkaya geçilerek karna uygulanan ani basınç…
Sağlık turizmimiz canlanmasa da nispeten bilinçlendik bu vesileyle.
Kalifiye doktorlarımızı başka illere kaptırdık ama olsun, önemli olan ilk müdahale değil miydi neticede?
Herkes ilk yardımı bilmeli!
2024’te sosyalleşme adına çok kayda değer bir gelişme yaşanmadı.
Şeyh torunu Nazırlı ve belediye başkanı Şerifoğulları’nın barışması dışında.
Yumrukların ve hakaretlerin yaşandığı ikili arasında sulh ilan edildi. Olay tatlıya bağlandı.
Olaflı, emojili paylaşımlar sümen altı edildi.
Artık ölümüne kanka olmuşlardı.
Belediye hizmetlerinde uzay çağını yakaladık 2024’te!
Altyapı ve üst yapı çalışmalarına hız veren Elazığ Belediyesi ve benzinlik yönetimi, şehri Mars vari bir görünüme kavuşturdu.
Kızıl şehir Elazığ!
Toz toprak içinde, sürekli kazılıp yamalanan caddelerimiz oluştu…
Nereye gittiğini bilmediğimiz borçlarımız oldu bizim.
Zengine villa, ölüye mezarlıklar inşa ettik…
Spora var gücüyle destek oldu belediyemiz ve şehreminimiz!
Kardeşi üzerinden milyonlarca lirayı Elazığspor a aktarmayı sağladı.
Böylelikle sporun ve sporcunun dostu bir belediyemiz oldu.
Bunu da kar hanemize yazabiliriz değil mi?..
Daha çok şey söyleyebilir, olumsuzluğu bir olumluluğa devşirebilirdim. Bence burada bitirsek artık iyi olacak.
Çünkü;
Geçtiğimiz yıl Elâzığ adına fetret devrinin yaşandığı bir sene oldu.
Yatırımın olmadığı, gelişmişliğin uğramadığı bir yılı daha geride bıraktık.
Gelecek yıllar adına hiç ümitli değilim ayrıca. Siz 10 dan geriye mi sayarsınız bilmem ama benim heveslenmeye hiç niyetim yok artık.
Zira;
Kaybediyor, her yıl daha da geriye gidiyoruz.
Saygılarımla…