MARS VE ELAZIĞ ARASINDAKİ BAĞLANTI
Metin Erol
Evrenin genişliği içerisinde Dünya, bir kum zerresi kadarmış.
Dünya bu kadar küçük ise Türkiye, daha da küçük. Elazığ, bi kırtik. (Çok ufak)
Peki hiç düşündünüz mü diğer gezegenleri?
Kâinatta neler var neler!
Jüpiter’i, Mars’ı, Uranüs’ü…
Peki ya biri çıkıp derse Mars ile Elâzığ arasında bir bağlantı var, ne dersiniz?
Biri gezegen, diğeri gezegen içinde bir şehir…
Biri, dünyadan yüzbinlerce kilometre uzakta, diğeri dünya içinde ama dünyadan uzakta.
Birinde yaşam belirtisi yok, diğerinde var ama doğru düzgün yaşayabilen yok…
O zaman bizim şehir ile Mars aramızda en önemli özellik ne olabilir?
Düşünüyorum, düşünüyorum ve buluyorum.
Rengimiz!
İkimizde kızılız…
Mars için kızıl gezegen derler. Rengi uzaktan bakınca kızılımsı görünüyor.
Çöl gibi olduğu için. Atmosferinin olmayışından da kaynaklı.
Eee, Elazığ da kızıl görünüyor.
Çölleştiğimiz doğru da atmosferimiz var demişlerdi.
Bize var dediler!
Peki ya bu kızıllık neyin nesi.
Aman Allah’ım!
İkimizin ortak özelliklerinden en önemlisi doğal koşullar.
Yani birinde atmosferin olmayışı, diğerinde belediye başkanımızın Şahin oluşu!
‘Siyasi hayatıma mal olsa da altyapıyı yenileyeceğim’ demişti.
Onun siyasetine bir şey olmadı da bizim ciğerlerimiz kumla doldu.
Nereye gidersek gidelim bir çalışma, bir hareketlik.
Yolar kazılıyor, sular kesiliyor, toz, toprak havalarda uçuşuyor.
Neymiş; Müteahhit eskisi alt yapıyı yeniliyormuş.
La nefes alamıyoruz nefes.
Müteahhit eskisi dediğime bakmayın.
Bütün yollar kazılmış vaziyette.
‘Ne yapıyorsun?’ diyoruz
‘Bütün yollar kapalı’ diyoruz.
‘Ne zaman bitecek?’ diyoruz.
‘Usandık artık’ diyoruz; ama tırt.
Şeyinde değil paşamın.
Umurunda!
Babasının çiftliği desem (isim verince bozuluyorlar da) ki hayvan bile zorlanır yolda yürümekten.
Efsanevi başkanmış.
Gözü yükseklerdeymiş.
Çok iş yapacakmış.
Al yaptı da!
Su içemediğin memlekette alt yapıyla kandırlar bizi.
Milyonlar birileriyle pay edildi.
Bir sene, bir bene, bir de babama.
Sonuç
Benzedik Mars’a!
Kızıl şehir Elazığ!
Yaşadığını zannedenlerin şehri.
Aslında yaşamın olmadığı şehrin ta kendisi.
Hak ettiğimiz gibi yönetildiğimiz bir kentte, bu kadarını artık hak etmiyoruz diyenlerin şehri.
Azıcık Çimento Fabrikasına değineceğim.
Gündeme Halk Tv ile gelen fabrika.
Hani şu Yasemin Açık’ın Baskil’de yaptığı.
İddialar çok vahim.
Varsa usulsüzlük ki yankısına bakılırsa bir şeyler olmuş.
O zaman daha detaylı bir araştırma yapılmalı.
Konu basit bir haberden öteye gitmeli.
Kamu malı sonuçta.
Kimin ne yaptığı ne ettiği umurumda da değil.
İstihdam sağlamış, para dağıtmış kime ne!
İyice araştırılmalı ve yoksa bir şey kimsenin üstünde zan kalmamalı.
Sağlıcakla…