NE DEMEK HELALİ HOŞ OLSUN
Metin Erol
İçimdeki güzel günler göreceğiz hissini yavaş yavaş kaybetmek üzereyim.
Zira kötü günler geride kaldı dedikçe daha kötü günler kapımızı çalıyor.
Hemen söyleyeyim bu yazı belediye ile ilgilidir. Bittabi belediye başkanı ve onun yönetime ortak kıymetli ailesiyle de…,
Geçtiğimiz günlerde bir başarı derecelendirme kuruluşu Devletlu başkanımız Şahin Şerifoğulları’nı yılın belediye başkanı ödülüne layık gördü.
Ama olmadı ki!
Eş başkanlık sistemiyle yönetilen belediyemizde, bu önemli ödülü almışken şehremin, geriye kalan, kürsü başı muhabbetleriyle şehrimizin kaderini tayin eden aile mensupları neden taltif edilmedi?
Birinin belediyeye ait şirket yönettiği, diğerinin personel atmalarına baktığı bir sistemde ödülün tek bir kişiye verilmesi haksızlık oldu zannımca!
Artık plaketi haftalık bir şekilde kendi aralarında beraberlerinde taşırlar.
Biz karışmayalım….
Nasıl aldı, kaç liraya aldılar bilemiyorum ama bildiğim bir şey var ki bizim başkan yılın en iyi başkanı değil.
En iyi başkan olabilmek için bence şehrin imarının, imar planının bu denli kötü olmaması gerekiyordu.
Karanlık sokaklar, kat adaletsizliğinin olduğu mahalleler, keşmekeş caddeler.
Geçen hafta iyi bir başkan olmadığını kendisi deklare etti de biz anlayamadık zaar!
Sayın başkan, dedi ki twitinde ; kusura bakmayın, biliyorum yollarımız kötü ama ben alt yapı işini siyasi kariyerimi riske ederek yapmaya başladım.
Hadi ordan be!
Siyasetini riske etmişmiş.
Hakkımızı helal edinmiş.
Ben etmem! Benim gibi binlerce vatandaş da etmeyecek!
Çünkü seçimlerden önce kredisi çıkmış bir projeyi, seçimlerden sonra başlatmak siyasi kurnazlıktır.
Biliyor, caddelerin sokakların perişan halde olduğu bir zamanda kimsenin ona oy vermeyeceğini.
Kendisi bilmese de ödüle layık görülmeyen eş başkanlar uyarmıştır kendisini.
O kadar cesaretin vardıysa, neden aylar öncesinden başlamadın altyapı çalışmalarına?
Yemezler!
Yanlış anlaşılma olmasın, alt yapıya karşı da değilim.
Olması gereken, gecikilmiş bir çalışma olduğunun da bilincindeyim.
Ama bu şekilde bir çalışma da görülmemiş doğrusu.
Bütün sokaklarda kazı çalışması var!
Biten yerler asfalt bekliyor.
Şehir toz toprak içinde.
E sana bu ödülü layık görenler galiba uğramadı bu memlekete?
Her gün sular kesik.
Kaldırımlar bozuk.
Suratlar asık!
Sana bu ödülü verenler, bunlardan haberi yok galiba?
Yaa bak aklıma ne geldi.
Tarım arazisi vardı hani.
600 dönüme yakın!
Hani sen o alana villa yaptırdın.
Fakiri fukarayı görmezden gelip!
Sana bu ödülünü verenler bunlardan da haberi yoktur galiba?
Belki de vardır da bunları görmeyecek bir şeyler vermiş olabilir misin acaba?
Kör olsa görür de bunların nasıl görmediğini merak ediyorum doğrusu.
Sen bizden helallik istemeye devam et.
Biz de ederiz bir ara!
