Metin Erol

YENİ VERGİLER, KADIN CİNAYETLERİ VE TOPLUMSAL MESELELER ÜZERİNE

Metin Erol

Ormana maliyeciler gelir…

Ne alaka, ormanda maliyecinin ne işi var?

Fıkra olan neredeyse gerçek olur!

Maliyecinin geldiğini duyan orman ahalisi, kaçmaya başlar.

Fil, zürafa, tilki, aslan…

Hepsi kaçar ama bu defa maymun kaçmaz!

Derler ki; maymun kardeş, sen neden kaçmazsın?

Der ki; ‘benim kıçım açık, hanımın da açık, çocuk zaten yapamadık. Ayrıca verecek bir şeyim de kalmadı.’ 

Öyle deme maymun kardeş, bu defa ki maliyeciler daha ciddi! Muhakkak alacak bir şey bulur diye yanıt verir.

Polemik bir süre daha devam eder…

Fıkranın orjinali bu olmasada da, verecek çok bir şeyimizin kalmadığı gerçeği var.

Ama yeni maliyeciler bu şekilde düşünmüyorlar galiba!..

Son yeni tasarıda, hemen hemen her şeyden ‘savunma sanayiye aktarılacak’ diye vergiler istenecek.

Saat, kredi kartı, 100 cc motorsiklet, elektrikli bisiklet vs vs…

Neredeyse her şeyden.

Tam da Erdoğan’ın İsrail’in gözünü bize dikti ifadesinden sonra.

Vatan millet sakarya…

Rahmetli Muhsin Başkan’ın çektiği çileleri, verdiği mücadeleleri, davasını, sevdasını hiçe sayarcasına uçmağa gittikten sonra yerine geçen başkan Destici, olayı bir tık öteye taşıyarak ‘siz vermezseniz, Yunan gelir alır minvalininde’ bir ifade kullandı.

La Yunan nereye gelip alıyor!

Yani tamam alacasınız bizden yine bir şeyler de, bu kadar da gündemi çarpıtmanın anlamı ne?

Çarpıtma demişken hakikaten bu işte çok iyiler.

Tam bir konuyu değerlendirmeye almışken yeni gündemler çıkıyor ortaya.

Narin cinayeti.

Polislere yönelik şiddet.

İstismarlar.

Hayvan katliyamları….

Ve son olarak meclis başkanımızın tekerleme gibi anayasada yer alan ve değiştirilemez nitelikte ki maddelerin aslında değişebileceğini söylemesi.

Yine vergilerden uzaklaştık.

Pardon savunma sanayiye aktarılacak kaynaklardan…

Nerde tıkansak; bayrak inmez, vatan bölünmez, ezan susmaz.

Her işin sonunun buraya bağlandığı bir ülke.

Yunan gelir diyen adamın kızı mecliste torpille işle giriyor, sonrasında babası kalkıp bize  bu edebiyatı yapabiliyor.

Yemezler kuzum.

Anayasanın değişemez niteliğindeki maddeyi, sanki meclis lokantasında yenilen bir yemek gibi bahsedilerek anlatılması olması yine olayın gündemselliği ile alakalı olduğunu düşünüyorum.

Yani ben bu ülkedeki birçok şeyin tek bir şeyin üstünü örtmek üzere kurgulandığına inanıyorum.

Yazarın Diğer Yazıları